Bilgisayar Mühendisliği devamlı evriliyor. Eski yıllarda daha çok temel yazılım kavramlarının öğrenildiği, donanım tarafında da ana işlemci ünitelerinin, çiplerin tasarımlarının öğrenildiği bir bölümken hayatımıza bilgi işlemin girmesiyle her noktaya dokunan bir konu olmaya başladı. Şimdi bir firmayı düşünün, özel ya da kamu fark etmeksizin bütün iş süreçleri, stratejileri bilgi işlem teknolojileri etrafında dönüyor. Duyuyorsunuzdur, “Nesnelerin İnterneti” diye bir şey var (IOT: Internet of Things). Şu anda bir kameradan tutun da, trafik ışıklarına, kullandığımız telefonlara kadar hayatımızdaki her şey bir data üretiyor. Bu veri çok hızlı şekilde artarak bir yerlerde birikiyor. Bu birikmiş veriyi kullanarak bunu bize kar getirecek, anlamlı bir hale sokmak, üzerine bir değer katmak da başka bir işkolu haline geliyor. Bunların hepsi sonuçta Bilgisayar Mühendisliği’nin ilgi alanına giren konular. Sanki her noktada bilgisini kullanabilecek bir mühendislik bölümü diye düşünüyorum. Yani Mimarlık’ta, Endüstri Mühendisliği’nde, Tasarım’da, Makine Mühendisliği’nde... Aklımıza gelebilecek her konuda. Hatta her noktaya dokunduğu için Sosyal Bilimler tarafında da, İşletme’de de. Eskiden yalnızca elektronik bir beyin, güçlü bir hesap makinesi gibi çok tekrarlayan süreçleri daha hızlı yapmak için kullanılan bir teknolojiydi. Artık her yere dokunduğu için bölümler üstü bir bölüm gibi düşünebilirsiniz. En azından ben öyle düşünüyorum.