İnsan Kaynakları Departmanımız ekibimize bir eleman alacaksa, öncelikle o eleman kriterlerimize uygunluğunun ölçülmesi için bir süzgeçten geçiyor. Akabinde biz bu arkadaşlarımızla son görüşmeye dahil oluyoruz. Tüm kriterler belirlendikten ve onay alındıktan sonra arkadaşımız işe başlıyor. İşe başlarken kendileriyle her zaman kısa bir sohbet ediyorum. Diyorum ki: “Herkesle tarzın yumuşak ama kararın sert olsun, inandığın bir kararsa arkasında dur. İş hayatında hata yapabiliriz, bu çok doğal çünkü biz buraya gelmeden önce bu işi bilmiyorduk. Bu yüzden hata yaptığın zaman bundan korkma, hatayı saklamaktan kork çünkü ortada bir hata varsa biz bir aile olarak bu hatayı çözmek için buradayız. Hatayı saklarsan ondan dolayı doğacak herhangi bir sıkıntıyı çözmek daha zor olabilir. Hep dürüst ve açık ol. Hata yapsan bile muhakkak paylaş. Tarzın muhakkak yumuşak olsun ama kararların sert olsun.
Bir kararı vermeden önce iyi analiz et, kendin tart ve güven. Eğer konun arkasındaysan yapmaktan korkma. Her zaman sabırlı olmakta fayda var, telaşa gerek yok. Benim şöyle bir düsturum var; değişmezsen değiştirirler. Her şey değiştiği için değişime açık olmak lazım çünkü değişime açık olursak hem müşterimize o değişimden gelen tüm konuları aktarma şansımız olur hem de değişimle birlikte çok daha yeni güzellikler sunmuş oluruz.
10 saatim Migros’ta, 1 buçuk saatim yolda geçiyor. Bu yüzden kalan 4-5 saati çok kaliteli geçirmek lazım. İşi işte, evi evde bırakmakta fayda var çünkü işinizi eve taşırsanız, sıkıntınızı evde yaşatırsanız evi motive etmediğiniz için işe de motive gelemezsiniz ve bir sarmala girersiniz. Bu yüzden ben işimi işte bırakıyorum. Ailemle kalan 4-5 saati çok kaliteli geçiriyorum çünkü onlara motive işlersem, onlardan alacağım motivasyonla sabahları işe çok daha rahat geldiğime inanıyorum. Teknoloji sayesinde işle iç içeyiz, bunu bir şekilde dengeli götürmeliyiz. Bence insanın zaman zaman kendisine zaman ayırması lazım. Ben kendimle ilgili özel hissettiğim konularda kendime 1-2 saat bile olsa ayırıp o anlamda motivasyonumu arttırmaya çalışıyorum. Hafta sonlarını da muhakkak ailemle daha konsantre bir şekilde geçiriyorum.
Tedarikçilerimizden bahsederken sadece Türkiye’den değil, tüm dünyadan bahsetmemiz lazım. Migros’un tüm departmanları için dünyanın her yerinden ürün alıyoruz. Kosta Rika’dan ananas, Türkiye’de olmadığı dönemde Şili’den ürün alıyoruz. Türkiye’deki çiftliklerden, kooperatiflerden, müstahsillerden, büyük firmalarımızdan ve tedarikçilerimizden ürünler alıyoruz. Özellikle çiftçilerden ve köylerden mal aldığımızda, gittiğimiz yerlerde yıllar geçtikten sonra binaların büyüdüğünü, o köylerdeki insanların yatırım yaptığını, bahçelerin ilerlediğini ya da çiftliklerin daha modernize olduğunu gördüğümüz zaman içimizde farklı bir his oluyor. Ne mutlu ki biz buradaki değerli üreticilerimize bir katkı sağlıyoruz. Ayrıca büyük tedarikçilerimizle de çok ciddi çalışmalarımız var. Satın alma konusunda hem dönemsel hem de uzun süreli anlaşmalar gibi her türlü anlaşmayı yaparak müşterilerimize en kaliteli ürünü sağlamak için bir mücadele veriyoruz.
Gıda alanında çalıştıkça birçok ürünü, ambalajı, dünyayı görüyorsunuz. Böylece farklı bir satın almayı öğreniyorsunuz. Eşim benimle alışverişe çıkmanın çok rahat olduğunu söyler çünkü hangi ürünün iyi olacağını biliyorum. Gıda alanında çalıştığınız zaman bunu biraz daha geniş anlamda öğreniyorsunuz. Hangi ürünün hangi zamanda alınacağını biliyorsunuz. Bu yüzden de biz reyonlarımızda müşterilerimize bunları hep anlatıyoruz. Et reyonumuzda belli yörelerin büyükbaş veya küçükbaşlarını sattığımızı söylüyoruz. Meyve sebze reyonunda zamanı olan meyve ve sebzeleri müşterilerimize hissettiriyoruz. Her şeyden önemlisi o dönemin trendi neyse, ona göre promosyonlarımıza ağırlık vererek hissettiklerimizin aynısını müşterilerimizin de hissetmesini sağlıyoruz.
Tecrübeler
İş Tecrübeleri
