Evet, okulumu seviyorum.
Bilkent’te geçirdiğim ilk yılda bu soruya kesinlikle Ankara’da olması derdim. Ama arkadaş çevreniz oluşmaya başladığında nerede olduğunuzun pek bir önemi kalmıyor açıkcası. Buna ek olarak da ders yükü biraz fazla. Sınavlar, lablar, projeler her şey üst üste geliyor ve bu ortamda öğrenciler sıkıntı yaşıyor.
Kesinlikle kütüphane sistemi. O kadar çok kaynak var ki… Ayrıca kampüsün dilediğiniz yeriden kendi bilgisayarınızdan istediğiniz kaynağa ulaşabiliyorsunuz. Bu sayede bir çok ödev hakkında araştırma yaparken gereksiz zaman kaybı yaşamıyorsunuz.
Daha ortaokuldayken mühendis olmaya karar vermiştim. Elektronik aletlere karşı bir ilgim vardı. Tercih döneminde Bigisayar, E. Elektronik, Makine ve Endüstri mühendislikleri hakkında araştırmalar yaptım. Bölüm dersleri, iş olanakları, çalışma alanlarına baktığımda seçenekleri 2 ye indirdim. Ya elektrik elektronik okuyacaktım ya da bilgisayar mühendisliği. Sonrası da biraz şans oldu açıkcası. Ama şu an bilgisayar mühendisliğinde okuduğum için mutluyum.
Bilkent, liseye girdiğimden beri hayalimdi. Ne olursa olsun Bilkent’e gelecektim. Bilkent’in hayalim olmasında en büyük etkenler tartışmasız olanakları ve pek çoğu bilim otoriteleri tarafından takdir edilmiş akademik personelleriydi. Tercih döneminde aklımda sadece Bilkent olmasına rağmen yine de küçük çaplı bir araştırmada bulundum. Bilkent’te okuyan ya da okumuş kişilerle konuştum. Tüm bu konuşmalardan sonra içim daha rahat bir şekilde Bilkent’te karar kıldım.