Mülakatlara girmeden önce hangi şirketle mülakat yapacağınızı araştırmanız çok önemli çünkü karşı tarafın neler yaptığını bilmek size ayrı bir özgüven katıyor ve onların sizden neler bekleyeceğini daha iyi anlıyorsunuz. Bunun dışında özgüveninizin yüksek olması çok önemli. Bir mülakata girdiğinizde karşı tarafın ne tepki verdiğinden ziyade, siz kendinizi net ve özgüvenli hissederseniz her zaman başarılı bir mülakat geçirirsiniz. Son olarak bir mülakatta ne istediğinizi bilmeniz çok önemli. Karşı tarafa en ufak bir kaygı bile verirseniz, o konuda sizin hakkınızda negatif düşünceler doğabilir. Ancak ne istediğini bilen bir insan mülakatlarda her zaman daha öncelikli ve başarılı olabilir.
Bana cesaret konusunda çok şey kattığını söyleyebilirim çünkü burada işe başladığımda beraber çalıştığım insanlar bana güven duyduklarını gösterdiler ve ben de o güveni boşa çıkarmamam gerektiği hissine kapılarak biraz daha cesur ve girişken davranmaya başladım. Stajyer bile olsam bazı şeyleri kendi başıma yapabileceğimi gördüm. Bunun dışında bir FMCG firmasında çalıştım ve benim için bambaşka bir sektördü. Bu sektörde de insanların nasıl çalıştığını görme fırsatım oldu.
Bu konu tamamen kişiye göre değişiyor. Günümüzde Mühendislik alanında okuyan birçok öğrenci, sonrasında Pazarlama ve Satış gibi alanlara yönelebiliyor. Bence bunun kesinlikle pozitif bir yanı var çünkü bu alanda eğitim görmüş insanlar daha farklı bakış açılarına sahip oluyor ve daha farklı şeylere dikkat ediyor. Bu çeşitliliği sağlamış bir şirket de duruma farklı açılardan bakış açısı getirebiliyor. Bu da çalışanlar için bir avantaj oluyor çünkü ben de staj dönemim boyunca bir Mühendis olarak olayları daha farklı gördüğüm ve daha analitik yaklaştığım konusunda geri dönüşler almıştım.
En önemlisi; Philip Morris çalışanlarının stajyerlere karşı tavırlarıydı. Ben buraya gelmeden önce staj tecrübem vardı ve o staj tecrübelerimde ben sadece bir stajyerdim. Ancak buraya geldiğimde kesinlikle öyle bir bakış açısının olmadığı gördüm. Burada gerçekten Philip Morris çalışanı gibisiniz ve kimse sizin müdürünüz değil, herkesle arkadaş gibi çalışıyorsunuz. Ben kendi projem için birçok departmanla çalıştım ve bu sırada birçok kişiyle iletişime geçerek onlardan destek aldım. Verdikleri destekler sırasında bana karşı davranışları ve iletişimleri çok iyiydi. Dolayısıyla bu davranışlar beni Philip Morris’te olduğum için çok memnun etti.
Üç aylık staj süresinde birçok şey yapıyorsunuz. Staj sonunda da neler yapabildiğinizi dinlemek için size bir fırsat sunuyorlar. Örneğin; birçok direktörümüz benim yaptığım sunumu dinledi. Benim için gergin bir süreçti çünkü ileride Philip Morris’te bulunmak istediğim için iyi bir sunum yapmak istiyordum. Sonucunda bu sunum bana ayrı bir tecrübe kattı çünkü bir stajyer olarak bu kadar insanın önünde bir şeyler sunabilmek, o baskı ve stresin altında bir şeyler gösterebilmek iyi bir tecrübeydi. Sonuç olarak sunumu başarılı yaptığımı düşünüyorum ve sonrasında da bu yönde olumlu dönüşler de aldım.
