Ben en başta Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'ne giremedim. İlk olarak girmiş olduğum bölüm makine mühendisliği bölümüydü. Ancak üniversiteye gelmeden önce lise hayatımda sürekli bilgisayar ve programlama konusunda bir şeyler yapmak istiyordum. Birinci senenin sonunda, yatay geçiş için başvuruda bulundum ve Bilgisayar Mühendisliği bölümüne geçtim. Bu bölüm, kendim isteyerek ve altına imza atarak seçtiğim bir bölüm oldu. Bu süreçte algoritmaları, yapılandırılmış düşünmeyi yani düzenli bir şekilde bir probleme yaklaşmayı, çözüm olmasa bile en yakın çözümü nasıl bulabileceğimi öğrendim.

Üniversiteden mezun olduktan sonra, aslında çok daha az şey bildiğimi fark ettim. Bu nedenle, bu konuda en iyi ve en ileri neresi var diye düşündüğümde Amerika'daki üniversitelere başvurdum. Amerika'da Princeton Üniversitesi'nde bilgisayar mühendisliği üzerine doktora yaptım. Dolayısıyla Boğaziçi Üniversitesi, bana sadece teknik bilgi ve beceri kazandırmakla kalmadı, kariyerimin sonraki adımlarında yardımcı olabilecek tüm gelişim için de sağlam bir temel altyapı sunmuş oldu.