Bence en temel şey sevdiğiniz işi yapmanızdır çünkü o zaman iş yapıyor gibi olmuyorsunuz, bir hobinizden keyifle para kazanıyor gibi oluyorsunuz ama herkes bu şekilde şanslı olmayabilir. Bu yüzden ben üniversite zamanındaki gençlere sevdikleri işleri keşfetmeye çalışmalarını söylüyorum. Stajlar bu yüzden çok önemli ve farklı firmaları denemek gerekiyor. Ben ilk olarak bankada çalışmıştım ve banka ortamı benim pek hoşuma gitmemişti ama gıda perakendecileriyle sonsuz çalışırdım. Gerçekten de sevdiğim bir işe girdim ve 20 yıldır da hep o şevkle devam ettim. İş-hayat dengesi de gittikçe zorlaşıyor çünkü cep telefonları sürekli hayatımızda.

Bazen kendinizi çok bunalmış ve sıkılmış hissediyorsunuz ama böyle devam ediyorsunuz. Böyle devam ettiğinizde hiçbir zaman insanlar size durup bir nefes almanız gerektiğini söylemiyor. Sizin kendi otokontrolünüzü sağlamanız lazım. Bunalıp sıkıldıysanız ara vermeniz gerektiğinizi söylemeniz gerekiyor. Bu bir izin, işten birkaç saat erken çıkmak veya yöneticinizden zaman istemek olabilir. O vakti kendinize sağlamak zorundasınız. Bununla ilgili çok enteresan araştırmalar var. İşin sonunda isyan bayrağını çekip ayrılan insanlarıngeçmişlerinde izin almadıkları, olan izinlerini kullanmadıkları bile görülüyor. Dolayısıyla insanın kendisine biraz otokontrolü göstermesi gerekiyor.

Bunun dışında sevdiğiniz bir hobinizin olması lazım. İşe ilk başlayanlarda bu şeyler olmuyor. Ne yazık ki bu insanların aklına 30’lu yaşlarından sonra geliyor ama özellikle evlenene, hatta çocuk sahibi olana kadar bir hobiyi kendi hayatınızın bir parçası haline getirip, o hobiyle her gün veya haftada birkaç saat ilgilenmenizin ruhunuza iyi geleceğini düşünüyorum.