İnsan Kaynakları aslında çalışan ve işveren arasında bir tampon vazifesi görüyor zaman zaman. Yani bir yanda işveren var, işverenden kastım aslında üst düzey yöneticilerimiz, ama bir yandan da tüm çalışanlar var. Aslında hepimiz, ben de dahil çalışanız sonuçta. Ama baktığınız zaman özellikle insanla alakalı problemlerde çok iki arada bir derede kaldığımız olabiliyor. Vermemiz gereken zor kararlar olabiliyor. İnsan Kaynakları genelde işten gönderen taraf olarak bilinir. Tabii ki böyle değil. İnsan Kaynakları burada belli bir pay sahibidir ama bunu esas yapan iş tarafıdır. Çünkü esas kararları onlar verirler ve biz biraz daha uygulayıcı roldeyiz. Ama duygusal anlamda ve birçoğunu da yakından tanıdığımız kişilerle yolları ayırmak gerçekten kolay bir iş değil. Bence benim İnsan Kaynakları Müdürü olarak en çok zorlandığım ve açıkçası çok da hoşlanmadığım şeylerden bir tanesi bu. İşin içinde insan olunca ister istemez belli duygular işin içine girebiliyor. Ne olursa olsun sonuçta bu kişiler bizim çok yakından çalıştığımız arkadaşlarımız. Buna benzer zor kararları kendilerine bildirmek, bunlarla ilgili reaksiyonları almak bence benim en zorlandığım yer.