Başlı başına bir süreç. Çünkü bütçe planlarını oluşturmadan evvel iki farklı yöntem izleyebilirsiniz: aşağıdan yukarı ya da yukarıdan aşağı. Yukarıdan aşağı dediğimizde, stratejik plan, size üst yönetimin çalışması sonucunda ulaşır. Tepede ulaşmak istediğiniz hedefler bellidir ve siz hedeflere ulaşmaya çalışırken içerideki tüm verileri analiz ederek öncelikle bir büyüme rakamı oluşturursunuz. Her bir departman, kategori ve klas bazına kadar inip geçen seneki performansını analiz eder ve potansiyeli olup olmadığını değerlendirirsiniz. Trendlerin içinde bu grupların yer alıp almadığı gibi analizler yaparak büyüme planlarını oluşturursunuz.

Sonrasında bir onay süreci vardır. Onayı aldıktan sonra, "Evet, artık bütçemiz budur" dediğiniz bir aşamaya gelir ve burada biraz daha detaylandırmaya başlarsınız. İşte satış ve tedarik planları oluşmaya başlar. Satışı destekleyecek noktada tedarik planları oluşturmaya çalışırsınız. Bu noktada alım tarihleriniz, alım fiyatlarınız, ürünü nereden aldığınız (yurtiçinden mi yoksa yurtdışından mı?) gibi ayrıntılar sürecin içerisinde önemli bir yer tutar.

Aslında bu sürecin takibinde opsiyon planları, rent planları, fiyat analizleri gibi detaylarla çalışılır. Bunların hepsi bir bütünü oluşturur ve en son noktada, sezon öncesinde yapmanız gereken tüm aksiyonları gerçekleştirip hazırlamış olursunuz. Artık bundan sonra sezon içi yönetim süreci başlar. Aslında burada da planlara müdahale alanları diyebiliriz. Yaptığınız şeylerin gerçekten hayat bulduğunu görmek sizi çok mutlu edecektir. Ancak herhangi bir etkenden kaynaklı satış düşüşleri yaşadığınızda, pozitif ya da negatif anlamda daha fazla müdahale yapmanız gerekecektir.

Mesela, çok iyi satan ürünlerinizi tekrar geç açıp o ürünlerin performansını daha da artırabilirsiniz. Kötü satan ürünlerinizle ilgili indirim aksiyonları alabilir veya gelecekteki ürünleri iptal edebilirsiniz. Aslında çok dinamik bir yapıdan bahsediyoruz. Sezon öncesindeki gibi, sezon içerisinde de sürekli olarak sizi oyunun içinde tutan bir yapı var. Karar almakta geciktiğiniz her an, iyi giden bir durumu kötüye çevirebilir ya da kötü giden bir durumu daha da kötüleştirebilirsiniz. O yüzden interaktif bir süreçten bahsediyoruz aslında.