Anlatsın
Giriş
İTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Yüksek Lisansı size neler kattı?
Hakan Turan
Hakan Turan
Üretim Genel Müdür Yardımcısı, Tat Gıda ve Düzey Pazarlama
Transkript
Aslında, ITÜ ve Boğaziçi iki farklı okul. ITÜ'nün I. dönem lisans dönemi oldukça zordu. Gerçekten çok çalışmak gerekiyordu. Yani çalışmak göreceli bir kavram ancak ben gerçekten çok çaba harcadım. ITÜ'ye çok zorlu bir süreçte geldiğim için, bu disiplin içerisinde zamanla ayak uydurdum ve dört senede mezun oldum. Bu, oldukça zorlayıcı bir dönemdi. ITÜ Makine Mühendisliği, gerçekten mühendislik eğitimini çok iyi veren bir fakülte. Dolayısıyla analitik bakış açısı, araştırma ve mühendisliğin temelleri konusunda iyi bir eğitim aldığımı düşünüyorum.

Boğaziçi, ise tamamen farklı bir ortamdı. Eğer ITÜ'de bir Alman sistemi, Boğaziçi'nde ise bir Amerikan sistemi vardı diyorsak, burada da çok ciddi bir serbestlik söz konusuydu. Sosyal bir ortam mevcuttu ve araştırmacı bir yaklaşımı teşvik eden bir sistem vardı. Orada, ilk kez açık defter ve kitapla imtihan yapıldığını gördüğümde çok şaşırmıştım. Dolayısıyla Boğaziçi'nde de farklı deneyimler edindim ve sosyal anlamda kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Ayrıca matematik bölümünde asistanlık yaptığım için farklı bir eğitmenlik tecrübesi de elde ettim.

Dolayısıyla, bu iki ortam tamamen birbirinden farklıydı. İlginçtir ki, geriye dönüp baktığımda ITÜ Makine Mühendisliği'nden mezun olurken bitirme tezimi daktilo ile yazmışım. Ancak, aradan iki buçuk sene geçtikten sonra Boğaziçi'nde yüksek lisans bitirme tezimi Macintosh'ta yazdım. Yani, bu geçiş sürecindeki IT altyapısı oldukça dikkat çekici.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.