Biz 70-80 kişilik bir ekibiz ama bankanın 20 bine yakın çalışanı olduğunu düşündüğümüzde çok küçük bir ekibiz. Ekibi tamamen MT alımlarıyla besliyoruz ve ilişkiler biraz usta-çırak ilişkisiyle yürütülüyor. MT alımlarımızı bankada staj yapan, Talent Camp’e katılan adaylardan alıyoruz. Mülakatlar sonrasında her sene belirli sayıda alımlar yapıyoruz. Kurumsal Bankacılık uzun soluklu bir iş ve müşteri ilişkiler çok önemli. Dolayısıyla firmayı uzun yıllar boyunca anlamak ve onlara danışmanlık hizmeti verebilmek zaman alıyor. Biz genelde kendi içimizden alım yapıyoruz, dışarıdan alım yapmıyoruz. Aynı zamanda Kurumsal ve Yatırım Bankacılığı adı altında yer alan birimlere çok sayıda arkadaş yolluyoruz ve aramızdan şube müdürleri çıkarıyoruz. Bugün Garanti Bankası’nın ve diğer büyük bankaların orta ve üst kademe yöneticileri, hatta genel müdürleri hep Kurumsal Bankacılık kökenli oluyor çünkü Kurumsal Bankacılık işin mutfağı. Bankacılık öyle bir ürün yelpazesine sahip ki, havale, mevduat ve kredi gibi ürünlerden başlıyor; halka arzları, proje finansmanları, komplike hazine ürünlerine kadar uzanıyor. Kurumsal Bankacılık’ta da tüm bu ürünleri öğreniyorsunuz. Sektörleri ve ekonomiyi çok iyi tanıyorsunuz. Ben buraya bankacılık okulu diyorum çünkü Kurumsal Bankacılık’ta çalıştıktan sonra gerçekten “Bankacıyım!” diyebiliyorsunuz.