Ben aslında mezun olduktan sonra iki tane hayalim vardı; iki farklı alanda tereddüt ediyordum. Aslında endüstri mühendisliği mezunuyum. Bir taraftan operasyonun ağır olduğu, tedarik zinciri gibi işler dikkatimi çekiyordu. Ancak diğer taraftan pazarlama da çok ilgimi çekiyordu. İkisinin arasında karar verememiştim açıkçası. Mezun olduğum sene PepsiCo’da bir fırsat çıkınca, tedarik zinciri planlamasıyla başlama şansı yakaladım. Görevim oldukça değişikti; ticari yönü ağırlıklı bir tedarik zinciri göreviydi. Rocco'nun içinde küçük bir oluşum vardı, şirket içindeki daha küçük bir yönetim birimi gibi düşünabilirsiniz. Kendi pazarlamacısı, kendi tedarik zinciri planlamacısı ve kendi finansçısı olan küçük bir ekipti. O ekibin bir parçası olmak çok cazip gelmişti çünkü küçücük bir ekiple koskoca bir markayı yönetmek, yeni başlayan biri için heyecan vericiydi.
Böylece tedarik zinciri planlama departmanında çok farklı deneyimler edindim. O sırada, birçok ticari ekiple çalıştım; hem ticari pazarlama hem de pazarlama ile birlikte çalıştım ve bu süreçte yaklaşık iki yıl kadar zaman geçti. Operasyon tarafındaki görevim ve ticari ekiplerdeki görevler, dikkatimi daha çok çekmeye başlamıştı. Daha çok hoşlanabileceğim bir iş olduğunu düşündüm. Tam o sırada, benim aşina olduğum ve tüm ekiple birlikte çalıştığım Rocco’da bir ABM pozisyonu açıldı. Ben de başvurdum. Aslında başvuru yöntemleri çok benzer. Dışarıdan başvurduğunuz gibi içeriden de başvurabiliyorsunuz; PepsiCo’da pozisyonlara tabii ki içe ilanlar açılıyor. Başvurdum, değerlendirildim, bir takım yetkinlik testlerine girdim ve mülakatlardan geçerken en sonunda Rocco’nun ABM’i olarak yeni görevime başladım. Böylece pazarlama hayatım başlamış oldu.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.