Ben liseyi Eskişehir’de okudum ve son sınıfta hayatıma İstanbul’da devam etme kararı aldım. Bu yüzden ilk hedefim İstanbul’da üniversiteye girmekti. Bence İstanbul’da ilk akla gelen üniversite İTÜ’dür. İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki teknik eğitimin çok iyi olması ve yerleşkelere baktığım zaman Makine Mühendisliği’nin Gümüşsuyu Kampüsü’nde olması benim çok ilgimi çekti. Makine Mühendisliği’ni seçmemin nedeni de, çok genel bir mühendislik dalı olduğu için insanın kendisini bir alanla sınırlamak zorunda kalmamasıdır. Üretimden tutun makine yapımına veya başka bir türdeki iyileştirmelere kadar her türlü alanda kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Dolayısıyla ben de Bilgisayar Mühendisliği gibi tek alanda devam etmektense Makine Mühendisliği’nde önümün daha açık olacağını düşündüm. Okulun bana kattığı avantajlar disiplin ve çalışma yöntemidir. Çünkü İTÜ’de en zor bölüm Makine Mühendisliği olarak bilinir. Bu da bendeki zorluklara karşı dayanma gücünü arttırdı. Çalışma arkadaşlarıyla proje yaptığımız zaman bazen bana projeye nasıl vakit ayırdığımı soruyorlar. Ben 4 yıl boyunca bunun eğitimini aldığım için hem geniş açıdan bakmayı hem de zorluklarla savaşmayı öğrendim. İşime de sosyal ve psikolojik açıdan en büyük getirisi bu şekilde oldu.
Bu soruya verilmiş 1 cevap daha var.