Bizim, insan kaynakları (İK) alanına mühendislik yaklaşımını getirmemiz gerekiyor. Bu yüzden de kendimizi daha çok ilacıdan çok ilk alanındaki mühendisler ya da madenciler olarak, o elmasları (diamond’ları) keşfeden ve parlatan insanlar olarak görüyoruz. Buradan yola çıkarak İK alanında çalışan insanlara şöyle bir öneride bulunabilirim: İnsanların yaptığı işe sahiplenmesi ve o işe hakkını vererek yapması çok önemli. Bunu söylerken basit görünebilir, ama uygulandığında müthiş bir fark yaratan bir konu. Bu, her zaman kendini geliştirme içgüdüsüyle başlatılabilecek bir şey. Ben her zaman neyi, nasıl daha iyi yapabilirim? Yani bu soru sürekli akılda olmalı. En üst düzey performansın temelinde de bu var: Her işi daha iyi yapabilmek, daha verimli kılmak ve optimuma taşımak. Bu soru sürekli akılda olduğu sürece zaten ilerliyorsunuz ve yaptığınız işi de geliştiriyorsunuz. Kendinizi o işe fark attırarak, kendinizi de farklaştırıyorsunuz. Bence marka denilen şey de böyle yaratılıyor.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.