Şimdi öğrenciyken, tabi o dönemlerle gene gideceğim. Türkiye "ben yapamam, edemem, bilemem" dediği yıllarda, yani Türkiye'nin kendisine biçtiği görevle "yapamayız, edemeyiz, iyi olmaz, bizden olmaz" gibi düşünceler yaygındı. Biz garip garip şeyler yaşıyorduk. Yani, siz genç arkadaşların bunu anlamakta zorluk çekersiniz. Ama ben çok şey diyordum: "Bizden adam olmaz." Ne demek bu? Siz gençler duymuyorsunuz değil mi? Bizim zamanımızda "Türkiye'den adam olmaz" denirdi. Ne demek, yani? Böyle negatif atmosferin bol olduğu dönemlerdi.
Biz de şimdi okuyoruz, uçak mühendisi olacağız. Yani, iyi de okuyoruz, fena değil. Ama Türkiye uçak yapacağı mı? Önce yapacağına inanmıştık. Bu, rahmetli Cumhurbaşkanı'nın bir projesiydi. Ama sonra o iktidardan ayrılınca o proje gitti. Gidince de bizim umutlarımız gitti. O zaman dedik ki ne olur? Tamam, dedim, ben mezun olduktan sonra küçük bir imalat atölyesi kurarım. Kim torna tezgahı alacak, biz iyiydik, stajda da yapmıştık. Yani çocukluktan gelen bir ilgim de vardı. Ailem etrafında da biraz mekanik olarak kullanabilen bir insandım.
Ablam, dedim, tamam, Karaköy'den torna tezgahı alırım. Mezuniyetime yakın küçük bir atölye açarım. Ondan sonra imalata geçerim. Orada ne yapacaksam yaparım, diye düşünmüştüm. Hayalim buydu aslında. Ama Allah, nasip etti; Amerika'ya gittik.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.