Şimdi liseden yeni mezun olup da mühendislik düşündüğü halde endüstri mühendisliğini henüz değerlendirmemiş olan arkadaşlara mutlaka endüstri mühendisliğine göz atmalarını tavsiye ederim. Ancak, kendilerine şu soruları sormaları gerekiyor: "İnsanlarla uğraşmayı seviyor muyum? İnsan ilişkilerim iyi mi? Matematiğe ve temel fen konularına ilgi duyuyor muyum?" Eğer bu iki kriter "tamam" ise, gerçekten endüstri mühendisliğini değerlendirmeye başlayabilirler.
Çünkü endüstri mühendisleri, aslında klasik İngilizce tanımına göre hem insan hem de makine sistemlerinin birlikte çalışmasını ve verimli olmasını sağlayan bir mühendislik dalıdır. Bu nedenle insan yönünün biraz güçlü olması gerekiyor. Endüstri mühendisliğinin avantajlarına gelince, örneğin ben son yirmi yılımı profesyonel olarak Amerika'da geçirdim. Oradaki istatistiklere baktığımızda, mezun olan endüstri mühendisleri aslında kimya mühendisleri, makine mühendisleri ve elektrik mühendislerinin ardından dördüncü sırada yer alıyor; hem tercih oranları hem de kazandıkları para açısından. Beş yıl sonra bu dördüncülük, ikinciliğe terfi ediyor. Kimya mühendisliğinin arkasındalar. On beş yıl sonra ise endüstri mühendisleri birinci sıraya yükseliyor. Hem pozisyon açısından hem de kazanç bakımından ediyorlar. Ayrıca "span of control" dedikleri yani bir şirketin ne kadarını kontrol edebildikleri konusunda endüstri mühendisleri, on beş yıl sonra her zaman diğer mühendislik branşlarından daha ileri bir konumda oluyorlar.
Neden mi? Çünkü biz endüstri mühendisliğinde ekonomi, sosyoloji, psikoloji ve insan ilişkileri gibi konuları okuyoruz. Bir insanın, insan ve makine sistemlerinin birlikte verimli çalışması için gereken hem fen bilimleri hem de yumuşak becerileri öğreniyoruz. Bir yönetici olarak kendinizi geliştirebilmeniz için, insanların bu yumuşak taraflarıyla ilgilenmeniz gerekiyor; insanların sosyolojisi ve psikolojisiyle ilgilenmemek kesinlikle kaçınılmaz.
Bu nedenle endüstri mühendisliği, sadece istatistiklere dayanarak değil; aynı zamanda son on beş yılda sürekli olarak iyi bir noktada olduğu bilmenizi isterim. Ancak, buna uygun bir kişiliğiniz ve yaklaşımınızın olması gerekiyor; bu da hem matematiği sevmeniz hem de insan ilişkilerinizin iyi olması gerektiği anlamına geliyor. Sosyal yönünüzün güçlü olması, iletişim becerilerinizin kuvvetli olmasını zorunlu kılmaktadır.
Herkes için söyleyebileceğim bir şey var: Hangi dalda, hangi mühendislik alanında, hangi doktorlukta veya hangi mesleği seçerseniz seçin, kendinize yapacağınız en büyük yatırım iletişim becerilerinizi güçlendirmektir. Mesleğinizde ilerlemeniz için en önemli etken, kendinizi anlatabilme yeteneğinizdir ve başkalarıyla olan ilişkilerinizdir.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.