10-20 yıl sonra beyaz eşya sektöründe gördüğümüz vizyon için kendimizi hazırlıyoruz. Öncelikle çeşitlilik. Yani müşterilerimizin sahip olmak istediği ürün çeşitliliğini sağlayabiliyor olmamız lazım. Bu esnekliği processlerimizde hazırlıyor olmamız lazım. Dolayısıyla müşteri talepleri dalgalanabilir, çeşitlenebilir. Bu dalgalanma ve çeşitlenmeye cevap verecek esnekliği imalat processlerimize sağlamak istiyoruz. Müşterimiz yeşil, pembe, kırmızı çamaşır makinesi isteyebilir. 15 dakika uzun gelebilir. Gerçekten 7 dakikada hijyen sağlamak isteyebilirler. Bütün bu önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde olabilecek talepleri karşılamak için uğraşıyoruz. Kesinlikle bence 10-20 yıl içerisinde daha fazla elektronik ve uzaktan erişime yöneleceğiz. Belki uzaktan erişimle buzdolabımızı çalıştırmak, çamaşır makinesinde ilgili programı seçmek, ya da çamaşır makinemizin herhangi bir opsiyonunu smart phoneumuzdan anında yükleyebilmek isteyebileceğiz. Bunlara hazırlanıyoruz. Olabildiğince çabuk olup, tedarik süreçlerini kısaltmaya yoğunlaşıyoruz. Müşteriye zamanında, onların istediği hızda ve istediği çeşitlilikte cevap verebilmek için çalışıyoruz. Bu arada tabi pazardaki rekabet devam ediyor. Bu rekabetin daha da kızışacağını biliyoruz. Dolayısıyla her zaman dediğim gibi, o maliyet gözlüklerini hiçbir zaman çıkarmadan rekabetçi pozisyonumuzu koruyarak bunları yapmaya çalışıyoruz.