İşletme mühendisliği, Türkiye'de tek bir bilim dalıdır. Ben de bu eğitime başlarken böyle düşünmüştüm. Bizim zamanımızda dijitalleşme çok gelişmemişti. "Analitik düşünce yeteneğini geliştir" gibi ifadeler geçiyordu, ama henüz çok anlamamıştım. Ancak iş yaşamına atıldığımda, okulda edindiğim yetkinliklerin ne kadar önemli olduğunu gerçekten gördüm. Çünkü işletme mühendisliği, hem ilk iki yıl temel mühendislik formasyonu hem de temel işletme eğitimi sunuyor. Sonrasında ise ilgi duyduğunuz alandan seçmeli derslerle kendinizi geliştirme fırsatı buluyorsunuz.
Dolayısıyla iş yaşamına başladıktan sonra bir pazarlamacı olarak, okulda öğrenmiş olduğum analitik düşünce yetkinliğinin ne kadar faydalı olduğunu deneyimledim. Örnek vermek gerekirse, pazarlamacının asli görevlerinden biri yeni ürün geliştirmektir. Bu süreçte üretim, Ar-Ge ve diğer teknik departmanlarla iş birliği kurmak zorundasınız. Üniversitede okuduğum dönemde teknik çizim dersi ile "Bu ders bana ne öğretecek?" diye düşünmüş olabilirim; ancak yeni ürün geliştirme sürecinde bir ambalajın plastik kapağını seçerken, bu dersle edindiğim bilginin benim için ne kadar değerli olduğunu fark ettim.
Ya da bir makine çizimi üzerinden, ambalajın nasıl akacağını ve dolayısıyla ambalajın tasarımının nasıl yerleştirilmesi gerektiğini hayal edebildim. Bu bilgilerin, okurken teorik ve gereksiz görünen bilgiler olduklarını düşünürken, iş yaşamında benim pazarlamacı olarak hayatımı çok kolaylaştırdığını ve birçok pazarlamacıya kıyasla fark yaratmamı sağladığını anladım.
Bu nedenle, işletme mühendisliği, değerli kurucumuz Profesör Doktor Haydar Kazgan’ın da derste anlattığı gibi, mühendislerle işletmeciler arasında bir tercüman olmasının yanı sıra, her iki tarafın da önünü açan ve ikisini de anlayarak o bileşimden yepyeni çözümler geliştirebilen önemli bir departmandır.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.