Kurumsal yapılar ve startuplar, iş yapış biçimleri, alınan kararların uygulama hızı ve kültür olarak oldukça farklı yapılardır. Bu iki yapı arasında çok farklı kurgular olduğuna tanıklık ettim. Ben Blue Ground’a katılmadan önce hizmet sektöründe uzun yıllar çalıştım; oteller ve otelcilik sektöründe görev aldım. Gördüğüm kadarıyla, bu sektör daha çok kurallara bağlı yapılar içeriyor. Startup deneyimlemek istememin sebebi ise daha otonom çalışabilme fırsatının olmasıydı. A yolundan değil, B yolundan giderek denemek istedim; açık bir şekilde bu kafa yapısına sahip insanlarla ve şirketlerde çalışmak arzusundaydım.

Bu deneyimi yaşamak için bir fırsat buldum. Öğrencilere veya kariyerinin başındaki insanlara, “startupta çalışın” ya da “kurumsalda çalışın” demek konusunda bir ayrım yapamıyorum. Bu durum, kesinlikle siyah ve beyaz kadar net değil. Esnek çalışma isteği taşıyanlar için startuplar daha uygun yapılar diyebilirim.

Örnek vermek gerekirse, çalışma saatleri açısından durumu ele alalım. Kurumsal yapılarda genellikle çalışma saatleri, ofiste bulunacağınız saatler veya müşteriyle görüşme saatleri bellidir. Genelde saat 08:30'da başlar ve 17:30'da sona erer. Ancak startuplarda, en azından bildiğim kadarıyla Blue Ground’da durum böyle değil. Sabah kuşu olan arkadaşlar daha erken gelmeyi tercih ediyor, fakat ben akşam çalışmayı seven bir insanım. Burada saat 09:30'da başlayabiliyorum; dolayısıyla belirli bir saatte başlamamız gibi yazılı bir kural yok. Açıkçası, günün sonunda işe ne kadar faydalı olduğunuz ve işlerinizi ne kadar zamanında teslim ettiğinize bakıldığı için çalışma saatleri bizim işimizde pek etki etmiyor.