PepsiCo'da ilk işe başladığınızda neler deneyimlediniz? PepsiCo kültürünü nasıl buldunuz?

Bence PepsiCo, özgürlükçü bir şirket; kendi gelişim alanlarını objektif olarak görmeye ve duymaya tahammülü olan insanların kendilerini gerçekleştirmesi için imkan sağlayan, farklı fikirlere açık bir ortam sunuyor. Özgürlük, birçok şeyi beraberinde getiriyor. Bunlardan biri, çalışma saatlerinizi ve kendi ajandanızı düzenlemenize izin veren bir çalışma ortamının varlığı. Kariyerinize yön verme imkanını ehliyet olarak size bırakmış bir şirket. Bu anlamda, kendi tercihlerinizi ve gelişim alanlarınızı keşfedip onlara yatırım yapmanız için sizi destekliyor. Ayrıca, kendisine eleştiriye tahammül etmesi, aslında farklı fikirlere açık olmayı gerektiriyor. Dolayısıyla, günü yaşarken bir yandan yarın için ne yapması gerektiğine kafa yoran ve bunu çalışanlarından dinlemek isteyen bir şirket PepsiCo; geleceğe inanan ve yatırım yapan bir organizasyon.

Ben anne olduktan sonra kurumsal hayata geri dönüp dönmeme konusunda çok uzun süre düşündüm. PepsiCo’ya başladığımda, bir buçuk yaşında bir kızım vardı. Aslında şu anda tüm o korkularımı, PepsiCo’nun kucaklayıcı kültürü sayesinde aşmış durumdayım. Çünkü iki ajandayı aynı anda yürütmeme imkan sağlayacak bir çalışma ortamının olması benim için çok önemli. Dolayısıyla burada kadınlara aslında bir mesaj veriliyor: Doğru şirkette, hem üretken olup hem de ailenizin sorumluluğunu taşımanız gerçekten mümkün. Bence insan, bu ikisini aynı anda layıkıyla yerine getirebildiği zaman, bir birey olarak, özellikle bir kadın olarak, hayatta çok daha başarılı ve mutlu hissediyor.