Çok şey kattı. Yani, üniversiteden tamamen ne almak istediğinle ilgili bir süreç yaşadım. Lisedeki hayalim olan yere girdim; gerçekten Marmara Üniversitesi Tercümanlık istiyordum onuncu sınıfta ve nihayetinde oraya girdim. Ancak daha sonra tercümanlık yapmayı istemediğimi fark ettim. Üniversite yıllarımda sahibinden.com’da çeviri işi ilanı vermiştim. Oradan çeviri işleri alıp, arkadaşlarımla aramızda bölüştürerek, hani ekstradan komisyon alan biri oldum. Şu an bu işi dijital versiyonla yapıyorum ama o ticari zihniyetle çok fazla yerde çalıştım. Staj yapmadım ama birkaç yerde çalışmıştım; lojistik alanında ve başka bir ihracat şirketinde.
Bizim hocalarımız, yani Marmara Üniversitesi Tercümanlık bölümü hocalarımız, gerçekten çok değerli. Özellikle Esra Hoca’ya selam gönderiyorum; onu çok seviyorum. Örneğin, bizde bir Business Translation dersimiz vardı. Bu ders sayesinde o kadar farklı alanlarla ilgili çeviri yapabiliyorsun ki artık belli bir konuda uzmanlaşıyorsun. Yani avukata yazdığım, gönderdiğim sözleşmeleri kendim çok daha iyi hazırlayabiliyorum. O kadar çok sözleşme çevirmişim ki, dava çevirisi yaparken dava örneklerini görmüşüm. Çok fazla işletme ve pazarlama alanında çeviri yapmak zorunda kaldım ve bu bilgiler bilinçaltıma işlendi. Artık çevirilerin nasıl olması gerektiğini kendim oluşturabiliyorum.
Tercümanlık, kültürle ilgili her alanda derinleşebilmeni sağlıyor. Bu arada, artık bilinçaltımda kendimi geliştirmem gereken bir alan olduğunu düşünüyorum. Marmara Tercümanlık bana çok şey kattı; gerçekten geniş bir destek sunuyor. Onları nasıl birleştirirsen öyle ilerliyorsun çünkü çok farklı alanlarda ders alıyorsun. Simultane çeviri dersi alıyorsun ve bu dersi aldığında, konuşmanın çevirisini yapmak zorundasın. Kendine bir terminoloji hazırlıyorsun ve araştırma yaparken, örneğin o politikaya bakıyorsun; "Orada ne olmuş? Davos'ta ne demiş?" bunun geçmişi nedir diye araştırıyorsun ve bir bakıyorsun, tarihçi gibi oluyorsun. Yani, o konuşmaya hazırlanırken birdenbire farklı bir alanda kendini uzman olarak buluyorsun.
Geçen gün "Threem" adında bir şirket için film kaplamalarına çeviri yapıyordum ve o süreçte o kadar uzmanlaştım ki; mesela bomba patladığında camın ne kadar sıçrayacağını, dışarı mı yoksa içeri mi sıçrayacağını, kalınlıklarının ne olması gerektiğini hesaplayabiliyorum. Çeviri bu anlamda bence herkese çok şey katabilecek bir alan. Çok mutluyum bu bölümü bitirdiğim için.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.