Bu noktada kendimizi çok şanslı hissediyorum. Çünkü Arçelik, kadın çalışanlarına çok özen gösteren bir firma. Ben Arçelik'te çalıştığım süre içinde iki çocuk doğurdum ve her biri için yaklaşık birer yıl doğum iznimi kullandım. Bu süreçte, hem yöneticilerim hem de şirketimin insan kaynakları beni çok destekledi. O dönemde uluslararası satış pazarında çalıştığım için çok ciddi seyahatlerim oluyordu ve beş aydaki çocuğu evde bırakıp seyahate gitmeyi asla düşünmedim. Ancak bu noktada şirketimden büyük destek aldım. Süt izni kullanmam, gerekli fiziksel koşulların sağlanması gibi konularda hep yanımda oldular. Arkamda durdular. Hatta ilk kızımın doğumundan kısa bir süre sonra yönetici oldum; bu, hiç de uzun bir süre değildi. Bir yıldır yoktun sen gibi, her zaman haklı. Yaptığımız işler göz önündeydi. Ama ben o dönem boyunca çok sağlıklı bir hamilelik geçirdiğim için çok fazla seyahat ettim; yurt dışına sıkça gittim. Bunlar, doktorumuzun da izin verdiği konulardı ve bizi engelleyen bir durum değildi. Çünkü bu bir hastalık değil, doğal bir süreç. Dolayısıyla bu dönemlerimi oldukça keyifli geçirdim.

Ayrıca, şirketimizin başlattığı "Women Impact" adlı yeni bir proje var. Bu, doğum sonrası iş hayatına dönen kadınlar için bir mentörlük programı. Burada, gönüllü olmak isteyen annelere destek olmak için teklif götürüldü. Biz de bu süreçlerden geçmiş arkadaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz; sorunlarını dinliyor ve onlara koçluk yapmaya gayret ediyoruz. Bu proje, çok keyifli bir deneyim ve hatta Koç'un "Zirveye Koşanlar" ödül töreninde birinci oldu. Biz de bunun bir parçası olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz.