Migros Kategori ekibi olarak nasıl projeler üzerinde çalışıyorsunuz?

Bizim Anadolu Lezzetleri adında bir projemiz var. Bu projeyle Migros, köy ve kasabaları dolaşarak unutulmaya yüz tutmuş ve hala geleneksel yöntemlerle sınırlı sayıda üretilen ürünleri Anadolu Lezzetleri markası altında ve Migros kalite güvencesiyle ürettirerek satışa sunuyor.

Örnek vermek gerekirse, Erzurum’dan ispir fasulye,Trakya’dan Trakya eriştesi, Seferihisar’dan sakızlı tarhana, Amik Ovası’ndan buğday gibi çok niş ürünlerin yer aldığı ve sınırlı sayıda üretilen ürünlerimiz var.

Anadolu lezzetlerinin yanı sıra dünya lezzetlerine de çok fazla önem veriyoruz. Yıl içinde yurt içi ve yurt dışında birçok fuara katılarak trendleri takip ediyoruz. Hatta son zamanlarda popüler olan chia, kinoa, hindistancevizi yağı gibi ürünleri popüler olmadan önce de Migros raflarında bulabiliyordunuz. Yurt dışında fuarlarda gördüğümüz bir ürünü mevcut ithalatçı firmamızdan talep edebiliyoruz. İtalya ve Yunanistan’dan zeytinyağları, SriLanka’dan hindistancevizi yağı, Çin’den noodle gibi dünya lezzetlerimiz mevcut. Dolayısıyla her kesime hitap eden ürünlerimiz var.

Bunun dışında müşterilerin yeni tüketim alışkanlıkları kazanmasında önemli rol oynuyoruz ve mağaza içi görsel uygulamalarımız var.

Ben zeytinyağı kategorisine bakıyorum ve Türk halkının zeytinyağı konusunda çok fazla bilgi sahibi olmadığını söyleyebilirim. Biz zeytinyağı satışını gerçekleştiren ulusal zincir olarak bir görev edindik. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi ile birlikte bazı mağazalarımızda tüketiciyi bilinçlendirmeye yönelik hangi zeytinyağının nerede kullanıldığı, Kuzey Ege ve Güney Ege zeytinyağlarının ne olduğu, hangi zeytinyağının daha yumuşak veya yoğun olduğu gibi özelliklerin anlatıldığı raf kartları çalışmaları yapıyoruz. Bunun yanında tedarikçi olarak çalıştığımız pek çok kooperatif firmamız var. Dolayısıyla yerli üreticiyidestekliyoruz ve onlara gelir kapısı oluyoruz.