İçerideki sistem çok bireysel bir yapıya sahip. Biz B to B dediğimiz bir sistemle ilerliyoruz ve bireysel insanların seçerek ilerlediği bir yapılanma var. Benim dünya genelinde tanık olduğum bazı şeyler var. Mesela Amerika’da Google’ın merkezindeki çalışanlar 3 aylık bir kişisel gelişim kampına girdiler. Google bu tür konularda öncü bir firma ve bu kampla beraber kendi içindeki turnover’ın sebebini bulmaya çalıştı. Dünya bazında da bütün büyük şirketlerin derdi turnover’dır. İnsanların sürekli işten çıkmasıyla birlikte işe tekrar alım ihtiyacı oluyor çünkü artık gençlerimizin dinamikleri ve istekleri çok farklı. Bizim zamanımızda marka değeri, iyi bir şirkette çalışmak ve MBA çok önemliydi. Şimdiki gençlerde inovatif ve yaratıcı olmak, geleceğin onlara ne kazandıracağına bakmak gibi konular olduğu için çok çabuk sıkılıyorlar ve bu yüzden onları elde tutmak biraz zor oluyor.
Kişisel gelişim sonucunda oradan çıkan bilgiler de çok enteresan. “Şirkete marka bağlılığı olarak bağlanmak istemiyoruz, bu şirketi sevdiğimiz için burada olmak istiyoruz. Biz bir şirkette olacaksak, Google olduğu için olmamalıyız, sevdiğimiz için olmalıyız. Yöneticimizle konuşabilmeliyiz, iletişimimiz çok iyi olmalı, yaratıcılık adına kafamızdan geçen her şeyi ortaya çıkarmalıyız.” Bugünkü düzene baktığımız zaman bu biraz zor ama imkansız değil.