Büyük Veri alanında çalışmanın zor yanları nelerdir?
Enver Gül
Enver Gül
Department Director, Huawei
Transkript

Huawei çok büyük bir firma olduğu için proje geliştirirken birçok Ar-Ge merkeziyle beraber çalışmak zorunda kalıyoruz. Çin, Rusya, Almanya gibi ülkelerde Ar-Ge merkezleri var. Müşteriye verdiğimiz her ürün bir Ar-Ge merkezinin parçası oluyor. Dolayısıyla bu insana cazip gelen bir geliştirme yöntemi olduğu gibi, insanları zorlayan, bazı durumlarda sıkıntıya sokan bir tarafı da var.

Artı olarak birçok kültürde, konusunda uzman olan teknik insanlarla iş yapıyorsunuz ama getirisi olduğu kadar götürüsü de var. Mesela biz Çin’le 6 saat beraber çalışabiliyoruz çünkü biz sabah işe başladığımız zaman onlara öğleden sonra oluyor. Almanya’yla yine 2 saatlik bir zaman farkımız var. Onlar işe başladığı zaman bizde saat 10 oluyor veya onlar çalışırken bize öğle saati oluyor. Dolayısıyla bu zaman farkı gerçekten hissediliyor ama getirilerin yanında gerçekten küçük bir zorluk.

İkinci olarak biz şirkette her zaman İngilizce kullanıyoruz. İngilizce seviyesi her ülkenin durumuna göre değişkenlik gösterebiliyor. Diyelim ki İngiltere’yle toplantı yapıyoruz. İngilizler dili yuvarlamayı çok seviyor ve bizim de anlamadığımız durumlarda biraz daha yavaş konuşmalarını veya söylediklerini tekrar etmelerini söylüyoruz. Benzer şekilde Uzak Doğu’daki müşterilerin İngilizce seviyesi düşük. Dolayısıyla onlar bizi anlamak için çaba harcıyor. Kısacası biz çalışırken hep İngilizce kullanıyoruz ama ülkelerin eğitim sisteminden kaynaklı olarak İngilizce seviyeleri farklı olabiliyor. Karşımızdaki insanın anladığını sanıyoruz ama bazen anlamadığı ortaya çıkabiliyor.

Dolayısıyla İngilizce bilgisinin aynı seviyede olmaması basit problemlere neden olabiliyor, insanların gerçekten uğraşması gerekebiliyor ve pek kolay düzeltilemiyor. Zaten eğitim sistemini geliştirme ve globalleşme bir ülkede değiştirilmesi gereken konulardır. Bu yüzden biz şirket olarak bunları değiştirmemiz çok zor ama insanlar projede çalışırken zamanla o seviyenin bir noktada buluştuğunu gördüm. İngiliz biraz daha yavaş konuşmaya, Çinli ya da Hintli biraz daha kendi seviyelerini arttırmaya başlayarak üstesinden gelinebiliyor.