Migros’un ilginç bir özelliği var. Sadece müşterisine karşı değil, tedarikçisine ve çalışanına karşı da dijital ürünleri var. Bence bir şirketin dijitalleşmesi için sadece müşteri tarafının değil, çalışan tarafın ve işbirliği yaptığı firma tarafının da dijitalleşmesi gerekiyor. Buradaki Migros macerası bence çok güzel ve çok ilginç. Migros Türkiye’de ilk olarak yaklaşık 1997 yılından beri e-ticaret yapıyor. 2000 yılından beri bütün verisini webten ve mobilden tedarikçisine açmış durumda. 2000 tedarikçisine tüm verisini online olarak açıyor. Migrosmağaza müdürleri 2012 yılından beri Ipad’ten dashboard ve raporlarla tüm mağazayı yönetebilecek durumda. Dolayısıyla Migros dijitalleşmede çalışanını, tedarikçisini ve müşterisini algılıyor. Bence e-ticaret tarafında çok önemli bir yerdeyiz. Migros’un mobil uygulamasının şu an 3 buçuk milyon kullanıcısı var ve kullanıcı sayısı çok hızlı artıyor. Bu uygulama kişisel kampanyaları, kişisel puan harcamalarını, indirimleri, mağaza içi bilgileri barındırıyor ve dünyada bunun gibi çok az uygulama örneği var. Migros’un en önemli güçlerinden birisi de müşteriye karşı dijitalleşmeye getirdiği avantajlardır.