Her ne kadar eğitim tarafında, bir Üniversite eğitimi almış olursa olsun, her ne kadar bir firmada farklı deneyimler edinmiş olursa olsun, burada Pronet deneyimini bir eğitim süreci ile yeni başlayan arkadaşlarımıza anlatmamız, onları deneyimli etmemiz gerekiyor. Burada tüm arkadaşlarım, masa başında telefonla müşteri ile birebir konuşmadan önce eğitim sınıfında bunun bir ön çalışmasını yaparlar. Orada müşteri deneyimi dediğimiz bir süreç vardır. Öncelikle müşteri hizmetlerinin, almış olduğumuz o ödülüne layık olacak şekilde en iyi deneyimi nasıl yaratacağımızı kendilerine anlatıp, bildiklerimizi paylaştığımız bir eğitim dönemi oluyor. Sonrasında ise her gün konulmuş olan hedeflerin peşinden koşturacağı yoğun bir çalışma temposu içerisine giriyor. Burada en önemli şey bence ekip. Pronet’in böyle bir ruhu var ve insanları hızlı bir şekilde içerisine alıyor. Bir bakıyorum 3-4 gün önce yeni başlayan arkadaşlarım, buradaki tüm arkadaşlarla sanki 10 yıldır arkadaşmış gibi aynı hedefe koşarken o heyecanı hissetmeye başlıyor. Yaptığımız şey heyecanlı bir iş ve günün nasıl geçtiğini kolay kolay anlamazsınız. Bir yandan belli hedeflere koşarken bir performans sergilemeye çalışıyorsunuz, diğer taraftan da o heyecanla gün hızlı bir şekilde akıp gidiyor. Genelde kişisel performanslar kariyer basamaklarında ya da başarı hikâyesinde önemli. Ama ekibin önemli bir kısmı da ekip hedeflerine koşarken ekibin veya takımın hedeflerine odaklanıyor ve onların insanlara daha fazla heyecan yarattığını görüyorum. Şöyle özetlersek, kısa bir eğitim süreci sonrasında ekibin içerisinde hızlı bir oryantasyon ve ekiple beraber hedeflerine koşturdukları bir iş hayatı bekliyor. Bunu yaparken bir yandan kendi kişisel gelişimlerine odaklanıp orada da kariyer basamaklarını tırmanma şansları var.