Ben üniversiteleri hayata hazırlayan okullar olarak görüyorum. Boğaziçi Üniversitesi harika bir okul ve ben mezunu olmaktan son derece mutlu ve gururluyum. İnsan orada ağır bir rekabetin olduğunu öğreniyor. Boğaziçi Üniversitesi herkesin kazanmak istediği bir üniversite ve üniversitede olan herkes son derece çalışkan ve disiplinli kişiler. Hiç bilmediğiniz insanlarla bir amaç doğrultusunda bir ekip oluşturuyorsunuz ve başarıya gitmeye çalışıyorsunuz.

Bu iş hayatında da var. Her zaman takımlarınızı siz seçemeyebiliyorsunuz. Proje bazlı oluşturduğunuz ekiplerde sizin belirlemediğiniz kişiler olabiliyor ve orada hedefe kilitlenmeniz, zamana uymanız, o ekiple başarılı olmanız gerekiyor. Benzer şey üniversitede de var. Dolayısıyla yoğun çalışmak, başarılı olmak, hedefe koşmak üniversitede ve iş hayatında var. “Work hard, play hard!” yani “Sıkı çalış, sıkı eğlen!” diye yabancıların söylediği bir laf var. İş hayatında da sıkı çalışma, ardından da başarıyı kutlamak ve hep birlikte eğlenmek var. Ben Boğaziçi Üniversitesi’nin mezunlarını hayata güzel hazırladığını düşünüyorum.