Analistlikten danışmanlığa, danışmanlıktan müdürlüğe, müdürlükten kıdemli müdürlüğe geçerken sadece kendi ülkenizdeki kişilerle değil dünyanın dört bir yanındaki hangi pozisyona terfi ettiyseniz o pozisyondaki insanlarla buluşup bu iş nedir, nasıl yapılır, kendimizi nasıl buna göre adapte etmemiz gerekir, ne tür yeni yetkinlikler kazanmamız gerekir gibi konuları oturup 3-4 günlük bir programda tartışıyoruz. Ben geçen sene Manager School'a gittiğimde İngiltere, Hindistan, Pakistan, Orta Doğu, Fransa, İskandinavya, Hollanda'dan bir sürü kişiyle 20 kişilik bir sınıfta oturduk. Bu 20 kişilik sınıflardan onlarca var, öğretmenler de EY dışından kişiler olmuyor, EY'da partnerlık yapan ortaklar oluyor. Onlar kendi managerlık deneyimlerini anlatıyorlar mesela. Biz bu alanların hangilerinde kuvvetliyiz, pazar geliştirmede mi, müşteri memnuniyetinde mi gibi konuları konuşup eksik alanlarımızı nasıl geliştirebiliriz bunu tartışıyoruz birkaç gün boyunca. Burada kişiliğimizi daha iyi tanıyabilmemiz için bazı profesyonel kişilik testleri oluyor, buradaki sonucunuza göre hem müşterilerinize hem insan ilişkilerinize karşı nasıl cevaplar vermeniz gerekiyor, biraz daha kendinizi analiz edip kendinizi daha iyi ifade edebiliyorsunuz. Çünkü insan bazen kendini çok iyi ifade ettiğini zannediyor ama el hareketleri, söyleyiş şekli, kullandığı kelimeler çok farklı anlamlar çıkarabiliyor. Manager School ya da Senior School gibi EY'ın bu tarz hizmetleri de bizim kendimizi daha iyi tanımamıza, zayıf olduğumuz alanları belirlememize ve bunları nasıl iyileştirebileceğimizi bir yol haritasına koyarak çalışma yaptığımız ve çok daha samimi geçen bir takım fırsatlar.