Bence firma ismi, büyüklüğü, hangi pazarda iş yaptığı gibi unsurlardan çok daha önemli olan, kiminle çalışacağım meselesidir. Benim yol göstericim, mentorum, koçum, başka bir deyişle yöneticim kim olacak? İkincisi, belirsizliklerden korkmamalarını öneririm. Bu özellikle Türk eğitim sistemi içerisinde yetişmiş bireyler için geçerli. Çünkü biz ne yazık ki sürekli hedef verilmesine alışmış insanlarız. Bize deniyor ki, "Lise yerleştirme sınavı var. Buna çalışacaksın." Biz de harıl harıl ona çalışıyoruz. Ardından "Üniversite sınavı geliyor. Bak, şimdiki hedefin üniversite sınavında iyi puan almak" deniyor. Yine harıl harıl buna çalışıyoruz. Üniversiteye geldiğimizde ise, "Eğer yüksek lisans yapmak istiyorsan, iyi bir dereceyle mezun olman lazım." deniyor ve tekrar tüm enerjimizi buna veriyoruz. Hedef genellikle bize hep veriliyor. Ancak iş hayatına geldiğimizde durum pek böyle olmuyor. Her ne kadar hedeflerle yönetme gibi kavramlar bulunsa da aslında büyük bir belirsizlik içerisindeyiz. Bu belirsizliği yönetebilmek, o kaosu yönetebilmek becerisi oldukça önemlidir. O belirsizlik bulutunu dağıtabilmek gerek.
Belirsizlikten yola çıkarak hedef koyma ve planlama becerileri özellikle yeni mezunlarda bence çok düşük. Bu nedenle bu becerileri geliştirmeleri ve mutlaka teknoloji okuryazarı olmaları son derece önemli.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.