Üç alanda proje yapıyoruz ve her alanda birden fazla proje tipi bulunuyor. Birinci alan bizim için tedarik zinciridir. Türkiye'de tedarik zinciri yönetimi oldukça zor bir alan. Bunun sebebini, tedarik zincirini en çok negatif etkileyen konunun tüketicilerin alışkanlıklarının çok hızlı değişmesi olarak açıklayabilirim. Tüketicilerin, tükettikleri ürün ve hizmetlerin çeşitleri ile miktarlarının hızla değişmesi Türkiye'de mevcuttur. Avrupa'da, bu kadar hızlı değişen tüketici alışkanlıklarına sahip başka bir büyük ekonomi yoktur.
İkinci konu, Türkiye'nin bölgesel ekonomisine baktığımızda kalkınma hızlarının farklılaştığını görüyoruz. 2000'li yıllarda Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu çok hızlı büyüdü. Aynı büyüme hızının beklenmesine rağmen, şu anda Güneydoğu'daki problemler nedeniyle ekonomi daha yavaş büyüyor. Şimdi kendinizi bir firmanın yöneticisi yerine koyun. Bu bölgesel kalkınmanın hızlanması ve yavaşlaması, esasında tedarik zincirinde malı nereye yollayacağınız, hangi bölgelere ambarlarınızı koyacağınız ve fabrikalarınızı nereye yerleştireceğiniz gibi önemli soru işaretleri ortaya çıkarıyor.
Eğer bu problemi Türkiye'nin ihracat yaptığı bölgelere de genişletirseniz, Irak, Rusya, Suriye ve Mısır Türkiye için önemli ihracat alanlarıydı. Ancak bu bölgelerde ortaya çıkan politik problemler, Türk firmalarının oraya yaptığı ihracatı ve hatta oralardan yaptığı ithalatı da olumsuz etkiledi. Tüm bunların düğümlendiği nokta ise tedarik zinciridir. Bu nedenle, Türkiye'de tedarik zincirinde olabildiğince esnek verinin iyi kullanıldığı ve matematiksel modellemeden faydalanan bir yapı kurmak gerekiyor. Türkiye'deki mevcut yapı ise bunun tam tersidir. Bu yüzden birinci alanda çok fazla iş yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz; Türk firmalarının tedarik zinciri problemlerine yönelik büyük bir ihtiyacı var.
İkinci alan, satış ve pazarlama alanı; burada "commercial operations" da diyoruz. Bu alanda yaptığımız proje tipleri biraz kısıtlıdır. Tüm proje tipleriyle ilgilenmiyoruz. Burada, daha çok kategori planlama ve fiyatlama alanında projeler yapıyoruz. Bu iki alanı seçmemizin sebebi ise, bu alanlarda çok fazla veri bulunması ve matematiksel modelleme kullanılabilir olmasıdır. Ayrıca, organizasyonun birkaç fonksiyonunu etkileyen karar mekanizmalarının çalışması gerektiğinden, oldukça "beyaz yaka" çalışanların birbiriyle iletişim kurması ve süreçler yaratması gerekiyor. Bu alan Türkiye'de yeterince iyi yönetilmiyor, bu nedenle bu alanda da projeler gerçekleştiriyoruz.
Üçüncü alan ise IT, yani bilişim sistemleri yatırımlarının nasıl yönetileceği, hangi alanlara yatırım yapılacağı ve bir IT bölümünün nasıl organize edileceği ile ilgilidir. Bu alan Türkiye'de oldukça boş ve firmaların sıkıntılı olduğu bir konudur. Türkiye'de bir IT bölümünün başı direktör olduğunda yedi gün yirmi dört saat çalışmak zorundadır; ancak tüm fonksiyonlar kendisinden şikayet eder. IT bölümüne gittiğinizde, IT yetkilileri "Fonksiyonlar benden şikayetçi ama onlardan ne istediklerini bana hiçbir zaman tam olarak anlatamıyorlar," der. Bu iki grup arasında bir boşluk vardır; yazılımcılar bir yanda, kendi fonksiyonlarını yöneten uzmanlar –yani pazarlamacılar, satışçılar, tedarik zincirci uzmanları– diğer yandadır. Bu iki grup arasında bir iş analisti (Business Analyst) grubuna ihtiyaç vardır, ancak bu grup Türkiye'de mevcut değildir. Bu durumda, yazılımcılar fonksiyonların isteklerini bilemezler.
Biz, bu iki grubun arasındaki bağı çok iyi kuruyoruz ve icra kuruluna, şirketin hangi yazılımlara yatırım yapması gerektiğini net bir şekilde aktarıp karar aldırabiliyoruz. Özetle, üç ana alanımız; tedarik zinciri, satış ve pazarlama, ve IT yatırımlarıdır.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.