Yasin Emir Arıtürk

Word, Excel, PowerPoint gibi alışılagelmiş paket programlarını iyi bir şekilde bilmelerini fakat Excel’i çok iyi bir şekilde öğrenmelerini, İngilizce ve Almanca dillerini geliştirmelerini tavsiye ederim. Alman menşeili bir firma olduğu için Almanca dökümanlar epey bir fazla fakat İngilizcelerinin gerçekten çok iyi olması gerekiyor. Bunun dışında ekip çalışmasına yatkın olmaları, hatalarını kabul edebilmeleri ve bir hatayla karşılaştıklarında hemen yılmamaları gerekiyor. Sonuçta insanlar orada birbirlerine bir şeyler öğretmeye çalışıyor ve hata yapmak kesinlikle ayıp bir şey değil. Dolayısıyla o insanlar hep sizi düşündüğü için hata yapmaktan korkmayın.

Bunun dışında tek çalışabilmek, yalnız kalındığında sorumluluk üstlenebilmek, kendini iyi ifade edebilmek ve kendine güvenebilmek çok önemli çünkü yaptığınız işler Mercedes gibi büyük bir firmanın yürüttüğü projeler oluyor. Hata kabul etmiyor demeyelim ama yüksek hassasiyet gerektiriyor ve bu hassasiyet sizin kişisel becerinizle en yüksek düzeye çıksa da, yine siz kendi becerilerinizle bunu en iyi şekilde tamamlayabiliyorsunuz.

Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümü çok teknik ve dünyada en hızlı gelişen bir disiplin çünkü her gün yeni bir teknoloji çıkıyor ve artık hızına ayak uyduramayacak bir düzeye gelmek üzereyiz. Dolayısıyla böyle dinamik ve değişken bir bölümde okumak size bir güven veriyor, dünyaya çok farklı bakıyorsunuz.

Mesela çok uzak bir mesafedeki iki şey, arada herhangi bir kablo bağı olmadan nasıl haberleşebiliyor? El boyutundaki bir cep telefonu artık milyon tane işlem yapabiliyor ama boyutu nasıl bu kadar küçük olabiliyor? Küçükken kendime sorduğum bu soruların cevaplarını yavaş yavaş alabilmenin beni en çok mutlu eden şeylerden birisi olduğunu söyleyebilirim. Benim bölümüm beni çok heyecanlandırıyor, bu bölüme çok isteyerek girdim. Bu yüzden bölümümden mutluyum ve bana çok fazla şey katıyor. Sadece teknik anlamda değil, olaylara farklı açılardan da bakmanızı sağlıyor ve bu olumlu bir etken olarak karşınıza çıkıyor.

Kişinin bilgisayar bilgisinin iyi olması gerekiyor. Yapılan işler Word, Excel, PowerPoint gibi klasik şeyler ama bu programların o kadar da kolay olmadığını anlıyorsunuz. Bu bahsettiğim alışılagelmiş programlar dışında oldukça farklı programlar kullanmanız gerektiği için bunları yeni baştan öğreniyorsunuz ve yeni öğrendiğiniz için de ilk başta çok fazla hata yapıyorsunuz. Bu hataları zamanla azaltmaya çalışmak insanın biraz canını sıkabiliyor ama ne olursa olsun insan, aldığı eğitimle her şeyi yapabilir hale geliyor. Biz birbirimize bir şeyleri öğretiyoruz ve birisi yapamadığında diğerimiz yardımcı oluyor. Bu sayede bu hataları ve hataların sebep olduğu can sıkıntılarını ortadan kaldırabiliyoruz.

Sürekli yeni şeyler öğrenmek tatmin ediyor. Ben Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği gibi oldukça teknik bir bölüm okuyorum. Sürekli bir şeyler takıp çıkarmanız gereken, çok ciddi bir sayısal ve teknik bilgi gerektiren bir bölüm fakat burada yaptığım iş, üstlendiğim görev ve sorumluluklar tamamen bağımsız. Ben buraya ilk geldiğimde bölümden farklı bir iş yaptığım için üzülmüştüm ama zamanla bunun bana yeni bir vizyon kattığını gördüm ve bir projenin nasıl yönetileceğini, projede nasıl sorumluluk ve görev üstlenildiğini, ekip çalışmasının nasıl olduğunu öğrendim. Bunlar okullarda veya herhangi bir bölümde öğretilen şeyler değil. Dolayısıyla bunları öğrenmek bana güven ve mutluluk veriyor. Bu sayede ben de yaptığım işlere, bulunduğum departmana ve oradaki insanlara daha çok bağlanıyorum.

Çok fazla insanın arasından seçilmek insana özel hissettiriyor. Bunun dışında Mercedes’in herhangi bir bölümünde sizden alt veya üst kademedeki çalışanların hepsi pozisyonunuz ne olursa olsun size gayet kibar davranıyor ve elinden geldiğince sizi geliştirmeye, mutlu etmeye çalışıyor. Bu da insanı gerçekten iyi hissettiriyor.