Öncelikle Türkçe'nin gramer yapısını çok seviyordum ve sürekli sözlükleri kurcalardım. Bu aşk ana dilimle başladı. 8 yaşında İngilizce öğrenmeye başladım ve giderek yabancı dillere olan ilgimin arttığını fark ettim. İkinci bir yabancı dil neden olmasın ? dedim. Fransızca'yı seçtim. Duyan herkes çok zor dedi. Ben öyle düşünmüyordum , biraz da insanların önyargılarını yıkmak adına bu bunu yaptım. Ayrıca edebiyatı da çok seviyordum. Hikaye ya da deneme yazmayı , mitolojiyi , grameri çok sevdiğim için bu bölüm benim için idealdi. Bir de insan sevdiği şeylerle iç içe olunca fazlasıyla mutlu oluyor , yorulduğunu hissetmiyor aksine onun uğrunda çaba harcıyor. Ve insanın ruhunu sevdiği bir amaca bağlaması , inanın çok güzel bir şey.
İşte burda size çok önemli bir tavsiye vereceğim. Hayır hayır tavsiye değil bu hayati bir uyarıdır; daha önce okumayı aklınızdan bile geçirmediğiniz bir bölümü sakın ama sakın o-ku-ma-yın! hadi dediniz ki ben bu lanet şehirden kurtulmak istiyorum yüzden gidicem, bir daha sınava girip istediğiniz bi şey okumak için 4 sene beklemeyin :)) hemen ertesi sene değiştirin. ben böyle yaptım ve bedelini ağır ödedim diyebilirim. Fransız Dili ve Edebiyatı bölümü ile ilgili bilgi vermem gerekirse, açıkcası fakültenin en zor bölümüdür. ben sevmiyorum diye değil, okuyan başka birine sorun hakikaten öyledir. ama eğer seviyorsanız her gün düzenli olarak 1 saat çalışırsanız (bütün sene) rahatlıkla geçersiniz. Yazmak en önemli çalışma şeklidir bu bölümde. Bol bol yazmalısınız. Bazı hocalar çılgınlarcasına çalışsanız da sizi geçirmemeye ant içmiştir, çok zorlamayın :) ama dediğim gibi seviyorsanız bir şekilde okulu 5 senede bitirirsiniz.