Çok büyük bir güç. Öyle bir güç ki, açamayacağı kapı, alamayacağı randevu yok. Onu böyle tarif edebilirim. Yani gittiğiniz yerdeki konumunuz, taltif ve iltifat ile çok farklı bir büyük farklılık yaratıyor. Gerçekten, karşınızdakinin üzerinde oluşturduğu baskı benim değil, onların üzerindeki baskı çok daha farklı. Rektör olmak, açamayacağı kapı yok, konuşamayacağı insan yok, yapılmayacak iş yok. Bunu kesinlikle söyleyebilirim.
Çok basit bir şekilde tarif edersiniz. Bakın, bir istekte bulunalım veya okulla ilgili herhangi bir talepte bulunalım; hem devlet kademelerinde hem özel sektörde ya da dışarıdaki bir kurumda. Yurt dışına çıkınca da bunu daha iyi anladım. Rektör olarak gittiğim, özellikle çevremizdeki ülkelere yaptığım ziyaretlerde bunu çok gördüm. Çok uzak ülkelere de gittiğimde benzer bir deneyim yaşadım. Hatta Amerika’da da bunu gözlemledim. Rektör olarak seyahat etmek, sizi çok farklı bir konuma yerleştiriyor.
İnanın ki, Cambridge’den, Oxford’dan, MIT’den veya Harvard’dan oraların rektörleri ile aramızda çok büyük bir fark yok. Yani sizleri karşılamaları, ağırlamaları, dinlemeleri ve bazı işleri yaparken sizinle görüşmeleri, sanki o üst düzeydeki üniversite rektörleriymişsiniz gibi. Algı bu yönde ve bu, büyük bir sorumluluk yüklüyor. Size rektör olarak önemli bir sorumluluk yüklüyor.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.