Aslında en büyük özelliği de bu. Bazı okullar yönleriyle öne çıktığını zannediyor ama Ü çok farklı. Özellikle bu kampüsü, diğer kampüsleri de öyledir ama bu kampüs, mesela Azahan kampüsü, sosyalleşmenin çok daha yaygın olduğu bir alan. Mesela öğrenci kulüpleri hâlâ bana göre az. Yani yaklaşık yüz kırk, yüz elli civarında öğrenci kulübü var ki, bizim tek üniversitede bence onun iki ya da üç katı kadar öğrenci kulübü kurulabilir. Öğrenci kulübü derken, mesleki öğrenci kulüplerini kastetmiyorum; yani belirli bir amacı paylaşan, farklı bölümlerdeki öğrencilerin bir araya geldiği kulüplerden bahsediyorum. Bu kulüpler, etkinlikler yapıyor ve iş yapıyor. Çünkü bu öğrenme kültüründe çok büyük faydaları oluyor. Kontrol mühendisliği, elektrik, makine, tekstil, gıda kimyası, fizik, moleküler biyoloji gibi farklı alanlardan öğrenciler bir araya gelip çeşitli kulüplerde işlev görüyorlar.
Bu çok yaygın bir durum. Bu açıdan mutlaka gelsinler, görsünler. Özel oryantasyon günlerinde de öğrenci kulüplerinin kendi etkinlikleri var. Örneğin, bir Türk müziği topluluğu var. Bu topluluk 1973 yılında kurulmuş. İlk olarak makine mühendisliği öğrencisiyken bir arkadaşım kurmuş ama adını vermeyeyim, reklama girmesin. O kulüp, hiç aralıksız olarak devam ediyor; okulun kapanma dönemleri de dahil. Amatör ruhla bir araya gelirler, ve Türk Müziği Öğrenci Kulübü olarak etkinliklerini sürdürürler. Kulüp devam ediyor ve yılda iki konser veriyorlar. Arkalarında bir danışman hoca var; tipik mühendislikten kontrolden bir hocamız, bu kulübün başını çekiyor. Bu işi kendisi yürütüyor. "Mühendisliğin bu işle ne alakası var?" diyeceksiniz, ama gerçekten var.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.