Aslında ben İstanbul Teknik Üniversitesi'ni tercih etmedim. O zamanki ismi Yüksek Denizcilik Okulu olan bir okulu tercih ettim. İstanbul Teknik Üniversitesi, bu okul daha sonradan bağlandı. Yani ben daha sonradan İTÜ'lü olma onuruna eriştim. Ankaralı olmama rağmen hem denizin özlemi hem de denizciliğin kendisine ait bir şey vardı. Aynı zamanda mühendislik istiyordum. Dolayısıyla o zamanki adıyla Yüksek Denizcilik Okulu'nu tercih ettim.
Üniversitede sınav sonuçlarını aldım ve makine bölümünü birinci olarak kazandığımı öğrendim. Eve gittim. Babam şu an rahmetli, tabi. "Baba," dedim, "Kazandım, işte bir okulu birinci olarak." "Hangisi?" dedi. "İşte bu okul," dedim. Çok sevindi, "Önce nerede?" dedi. "İstanbul'da," dedim. "İstanbul'da olmasaydı daha iyiydi," ama dedi. Böyle başladık.
Hem 1774'te İstanbul Teknik Üniversitesi'nin kurulmuş olması hem de Yüksek Denizcilik Okulu'nun 1884 yılında kurulması, aslında Türk eğitiminde, özellikle üniversite eğitiminde iki lider okulun temellerinin atıldığını gösteriyor. Daha sonra 1990'lı yıllarda bir araya geldiler. Çünkü bağımsız, tek başına bir okuldu Yüksek Denizcilik Okulu. Dolayısıyla, o zamanlar bu vesileyle daha sonradan tanışmış olduk İTÜ ile ve tabii ki gurur duyuyorum.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.