Benim şu andaki unvanım Chief Innovation Officer. Yani yeniliklerle ilgili işlerle meşgulüm. Tüm TÜBİTAK projelerinin sorumlusuyum; şirketimizin birlikte gerçekleştirdiği TÜBİTAK projelerinin yönetiminden sorumluyum. Aynı zamanda bu şirketin az çok abisi durumundayım. Bu girişimci genç şirkette aslında beyaz saçlılardan biriyim. Yaptığım iş, aynı zamanda bir abilik yapmak. Yurt dışında da yirmi yıla yakın bir süre böyle bir görevde bulundum. Zaten SOL ve YEK'i katılmamın nedeni, ilk defa bir Türk şirketinin dünya çapında isim yapma potansiyelini görmemdir; bu yüzden buraya geldim. Daha önce yaptıklarımda hep tedarik zinciri planlama ve inovasyon konularında çalışmalar yaptım.

Doktoramı aldıktan sonra üniversitede çalışmamayı tercih edip büyük şirketlerin büyük problemlerini matematiksel modellerle, endüstri mühendisliği teknolojileriyle ve metodlarıyla çözmeye adadım kendimi. Bu rol ile çok uluslu şirketlerde, yazılım şirketlerinde çalıştım; danışmanlık yaptım, kolalık ettim. Ancak sonunda Svoyo gibi bir Türk-Amerikalı tarafından kurulmuş ve desteklenmiş bir şirkete katılarak burada bu potansiyeli dünyaya açmaya yardımcı oldum. Aynı zamanda deneyimlerini paylaşan arkadaşları yetiştiriyorum. Herkes de ara sıra gelip “Ömer Abi ne diyor? Ne düşünüyorsun?” şeklinde bana danışıyor. Birisiyle görüşmem her gün aynı geçmiyor. Zaten beni heyecanlandıran da bu.

Ürünümüz var. Ürün içerisinde neler yapılacak, hangi tür yenilikler üzerinde projelerimiz mevcut. Günümün bir parçası bu projeler ve müşterilerimizle geçiyor. Müşterilerimiz, şu anda bizden hizmet alanlar ya da bizden hizmet almak için sözleşme aşamasında olan potansiyel müşteriler. Onlarla görüşmeler yapıyorum. Beyaz saçın avantajı, burada çok genç, dinamik arkadaşlar var. Benim görevim, şirketlere bunu daha basit bir dille anlatıp onları ikna etmek. Zamanım bu üç grup arasında gidip geliyor. Sık sık arkadaşlar bana soru soruyorlar. Gördüğünüz gibi burada notlarım var. Elimden geldiğince bilgilerimi, tecrübemi paylaşmaya çalışıyorum. Kapım her zaman açıktır. Çok severek her gün sabah buraya geliyorum. Çok severek ve tatmin olmuş bir şekilde de dönüyorum.