Ben üniversite mezunu değilim ve tasarım okudum; mezun dahi olamadım. Oysa kötü bir tasarımcı olduğuma inanmıyorum. Ancak bir MBA yapmadım ve işletme eğitimi almadım. Bir işletmenin nasıl yürütüleceği ve nasıl büyütüleceği konularında resmi bir eğitimim yok. Fakat yolda öğrendiğim, iş yaparken edindiğim belli değerlerim ve değer yargılarım var. Şu an ortamı, insanları ve ilişkileri okumaya çalışıyorum. Yönetici olarak kendime de zaman zaman ayar veriyor ve aynaya bakmaya çabalıyorum.

Sürekli olarak yöneticilikte şuna inanıyorum: Bir yöneticinin öncelikle, kendi ekibine güvenebileceği bir ekip seçmesi gerekir. İkincisi de, ekibine güvenebilmelidir. Bu, inisiyatifle sağlanıyor; ben de ekibime inisiyatif vermeye çalışıyorum. Bence iyi bir yönetici hem güven duymayı bilmeli hem de inisiyatif verebilmelidir. İyi bir yönetici, etrafına baktığında orada neler olup bittiğini iyi bir şekilde tahlil etmelidir.

Karşımda üç kişi olsa, onları kendi argümanlarımla ikna etmek çok zor. Örneğin, "Bu siyah ama siyahın bilmem ne tonu tam siyah saymıyorum" desem, birisi "Olur mu? Bu simsiyah bir şey" diyecekken, diğeri "Evet, Fatih haklısın. Bu biraz da beyaza kayıyor" diye düşünebilir. Üç kişiyi ikna etmek zorken, karşımda üç yüz kişi varsa onları ikna etmek çok daha kolaydır. Çünkü sahnede birisi olduğu için, üç yüz kişi sadece tek bir kişiyi görür. Eğer bu kişi nabız okuyabiliyorsa, onların tam istediği şekilde yönlendirme yapabilir.

Ancak yaratıcı ajans ortamlarında herkesin yaratıcı olduğu durumlarda, herkes sahneye değil, birbirlerine bakıyor. Dolayısıyla bu sahne efekti ajanslarda ortadan kalkıyor. Evet, bir yönetici olmakla ilgili kendi fikirlerim var ama ajans yöneticisi olmak çok daha farklı. Çünkü kendi ekibim zaten yaratıcı insanlardan oluşuyor. Bu insanlar inanılmaz analitikler; her şeyi analiz edip sentezliyorlar. Aynı zamanda müşteri de çok analitik ve oldukça eğitimli. Artık müşteriyi kandıramıyorsun; onlara bir şey söylemek yetmiyor, çünkü Google'da araştırıp bulabiliyorlar. Teknik bir şey bile olsa, uygun örnekleri bulup gönderiyor ve diyor ki "Oluyormuş, yapan var."

Dolayısıyla müşteriyi yönetmek ayrı bir iş. Aslında bir ajans yöneticisinin yapması gereken şey, her işi takip etmesi ama bu, sadece yönetim anlamında değil. İnsanların bu işleri nasıl yaptığını, müşterinin ilişkisini nasıl yürüttüğünü gözlemlemesi önemli. Bu da benim bir ajans yöneticisinden beklentim olurdu.