Bunu iki başlıkta cevaplamak isterim. İlk olarak, soft (yumuşak) beceriler; ikinci olarak, mühendislik yetkinlikleri. Aslında bir mühendislik ve üretim alanında çalışmanın soft becerilere olan etkisi daha fazladır. Buraya ilk geldiğimde, doğrudan birilerini görevlendirip "Şunu yapar mısın?" diyebilen ya da insanları ikna edebilen biri değildim. Bu yetkinliklerin çok gelişmiş bir mühendis olduğumu düşünmüyordum. Ancak, özellikle ilk üç yılda bu becerilerin çok fazla geliştiğini düşünüyorum. Buradaki kültürün de büyük bir etkisi var. Biz arkadaşlarımıza bir şeyin yapılması gerektiğini söylediğimizde, bu amir-memur ilişkisi şeklinde algılanmıyor. Öncelikle insanları ikna etmemiz gerekiyor. Neden yapılması gerektiğini, hangi metriklere hizmet edeceğini ve genelde nasıl bir katma değer yaratacağını anlatmamız lazım. Böyle bir kültür olduğundan, ikna kabiliyetlerinin mühendisin gelişmesi gereken bir yönü olduğunu düşünüyorum. Aksi takdirde, kendi aksiyonlarını tamamlayamıyorlar. Dediğim gibi, ikna yetenekleri ve insanlarla olan iletişim, mavi yakalılarla, yöneticilerle kurulan bir iletişim olmalı. Bu iletişim becerilerinin geliştirilmesi gerektiğini söyleyebilirim. Beni bu tür becerilerin geliştirilmesinde destekleyen bir ortamda çalıştım. Ayrıca, analitik özellikler anlamında da büyük bir kütüphanemiz var. Eğitim anlamında Samsun fabrikasına ilişkin sürekli olarak hem video içerikleri hem de dokümantasyon sunulmaktadır. Bu materyalleri okuyarak mühendislik becerilerimi çokça geliştirdiğimi düşünüyorum.