Kendimi tanıyarak neyi kastettiğimi anlatmak istiyorum. Okulda önce matematik, ilerleyen dönemlerde geometriye ilgim oldu. Bu, benim problem çözmeyi çok seviyor olmamdan ve bununla besleniyor olmamdan kaynaklanıyordu. Sonrasında, hayatın içindeki ya da insan ilişkilerindeki problemleri analiz edip onları çözmek üzere STK'larda çalışmaya başladım gençliğimde. Üniversite yıllarına geldiğimizde matematik okumaya karar verdim ve matematik bölümüne girdim. Fakat burada çok önemli bir dönüşüm geçirdiğimi fark ettim. Sadece problem çözmeyi değil, aslında insan ilişkilerine, hayata ve ekonomiye katkıda bulunma unsuruna daha çok değer veriyormuşum, ya da eş değer vermişim. Bu yüzden, üç yıllık matematik tecrübemin ardından, hayatımın kararını verip bırakıp endüstri mühendisliğine, tekrar sınava hazırlanarak girdim.
Burada aslında bir hata yaptıktan sonra hayatımın mutlu anlarına dönüşüyor. Çünkü geriye dönüp baktığımda o bir söz, beni tam anlamıyla yansıtıyordu: "Hayatta hiç hata yapmayanlar ya hiçbir iş yapmayanlardır ya da hiçbir karar vermeyenlerdir." Bu hatayla, aslında hayatta kendimi tanımanın ve doğru tanımanın ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Bütün yeni mezun arkadaşlara da bunu özellikle öğütlüyorum: Önce hayatta sizi motive eden şeyler nedir? Neyi yapmaktan mutlu oluyorsunuz? Başarılı olduğunuz şeyleri sormuyorum; çünkü başarılı olacağınız şeyler zaman içerisinde değişecektir. Kazanacağınız yetkinlikler değişebilir. Ancak hayatta asıl yaptığınız şeyden keyif aldığınız müddetçe başarınız tetikleniyor ve harcadığınız vakit o oranda artıyor. O işe harcadığınız zaman arttığında ise başarı kaçınılmaz oluyor.
Mezun olana kadar çok fazla staj tecrübem oldu. Önceliğim, hep teoride öğrendiklerimi pratiğe uygulamama izin verecek özverili şirketlerde staj yapmaktı. Çok şanslıydım; STK'larda edindiğim insan tanıma becerilerinin de bu konuda katkısı oldu. Doğru yerleri seçmemde yardımcı oldu. Farklı departmanlarda gerçekten işin içinde olarak, o departmanın etkisini ve çıktısını gözlemleyebildiğim çok güzel deneyimlerim oldu. Bu deneyimlerin ışığında, hem kendi isteklerime hem de oralarda gördüğüm bilgileri birleştirerek mesleğime karar verdim. Bilgi teknolojileri üzerinde çalışmaya karar verdim. Bunun sonucunda mezuniyetimden hemen sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde mühendislik ve teknoloji yönetimi yüksek lisansına başladım. Onun paralelinde yöneticilik adayı görüşmeleri ve sınavları vardı. O kurumlardan birinde yine sistem geliştirme departmanında kariyerime başladım ve sonrasında on beş yıl su gibi akıp geçti.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.