O gün o kadar hızlı geçiyor ki, gerçekten günlere ve haftalara yetişemiyoruz. Burada baktığınızda, çok ciddi bir operasyon var; büyük markalarla önemli çalışmalar yapıyoruz ve hepsinin ihtiyaçları oldukça fazla. Bu nedenle, gün içerisinde sabahtan başladığımda, bir haftalık günlük ve haftalık planlarıma bakarım. Bekleyen işler, tamamlanması gereken onaylar ya da süreçler var mı diye kontrol ettikten sonra ekiple birlikte çalışmalara daha çok yönelirim. Çünkü ekiple beraber iş ürettiğinizde sinerji doğuruyorsunuz ve bu noktada başarılı ve güzel işler ortaya çıkıyor; arkadaşlar da memnun oluyor. Onlarla bir şey ürettiğimizde, bunun yanında hafta içerisinde genellikle bir müşteri toplantımız, bir yemeğimiz veya birlikte çalıştığımız bir projemiz oluyor. Bunları da doğru zamanlar ayarlayıp entegre etmek ve yirmi dört saat bunları yönetmek bizim için elzem. Çünkü işimiz, tamamıyla bir 9-6 mesai sistemine bağlı değil. Sabahımız, akşamımız ve hafta sonumuz tamamen farklı şekillerde değişebiliyor; enteresan programlar ortaya çıkabiliyor. Mesela, daha geçtiğimiz Pazar günü ajansımızda birçok arkadaşla bir proje yönettik. Tamamen bir odaya kapandık ve canlı bir şekilde sosyal medyada bir kampanya yürüttük. Gerçekten o Pazar sabahı saat sekizde Sevgililer Günüydü. Ekibin de sevgilisi olan arkadaşlarını düşündüğümde, benim de bir ailem olduğunu belirtmek isterim: iş varsa biz de orada olmak zorundayız. Bu durum, tercihlerimizi de etkiliyor.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.