Ben üniversiteye giderken, bundan yüzyıllar önce üniversitedeyken, dışarıda iş yapma ve çalışma imkanlarımız çok fazla değildi. Ne yapabiliyorduk? Ben birinci sınıfta pazarlamacı olmaya karar vermiştim, dolayısıyla ne yapabiliyorduk? Seçmeli derslerle kendimizi beslemeye çalışıyorduk. Ancak çalışmaya başladıktan sonra çok önemli bir şey fark ettim: Pazarlama, iş yapış biçimi olarak üniversitelerde okutulan bir fonksiyon değil. Üniversiteler daha çok teorik bir akademik kalıyor. Halbuki, iş yaşamına köprü kuran bir yapı lazım.
Gençlerin şu an çok daha fazla imkanları var. Bizim de kariyer için fırsatlarımız var. Okurken çalışmaya başlayarak bazı şeyleri deneyimlemeleri gerekiyor. Gerçekten okudukları pazarlamanın gerçek hayatta nasıl uygulandığını görebilmeleri lazım. Bunu sevecekler mi, kişisel olarak uygun bulacaklar mı, bu deneyimi yaşamaları önemli. Yeni kuşakların bu konuda kendilerine yatırım yapma isteğini çok beğeniyorum. Kendilerini yetiştirmek için birçok alanda girişimde bulunuyorlar. Özellikle pazarlama alanında çalışacak arkadaşların, mümkün olduğu kadar çok iş fırsatına açık olmalarını, yeni deneyimlere açık olmalarını ve mezun olmadan önce gerçek pazarlamanın tadını almalarını bekliyorum.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.