Bu mülakat konusu aslında oldukça enteresan. Ben, ilk ciddi mülakatıma üniversiteden mezun olduktan sonra bir hızlı tüketim firmasıyla girdiğimi hatırlıyorum. Hatta o firmanın ilginç bir mülakat sistemi vardı; sizi bir gün boyunca çeşitli sınavlarla mülakata sokuyorlardı. O gün, o firmada görev almayı istememe rağmen mülakattan geçememiştim. Burada bence en kıymetli şey, bu mülakatlara hazırlanmak için vaka çalışmalarını (case) olabildiğince çözmek. Biraz kaslarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü nihayetinde bugün bir iş başvurusu yaptığınızda, iyi kötü bütün firmaların kendilerine göre bir eleme sistemi var ve vaka çalışmaları yapılıyor. Dolayısıyla burada en azından ne tip sorularla karşılaşacağınıza hazırlıklı olmak, bence adaylar için çok kıymetli.

İkinci bir önemli nokta ise mülakatlarda kendiniz olmaya çalışmaktır. Gelişim alanlarınızın farkında olmak çok önemlidir. Kimse mükemmel değildir. Nihayetinde, o alanlara yatırım yaptığınızı karşınızdaki yönetici adayına belirtmek, şeffaflık olarak algılanacaktır ve bu, kendi farkındalığınızla karşıdaki işvereni etkileyecektir. O yüzden hem vaka çalışmalarına hem de gelişim alanlarına odaklanarak gitmek, bence mülakatlardaki en anahtar kelimedir.