Teknik Ürün Yönetimi’nde eğer bir ürünü devreye almak ya da doğru ürünü bulduktan sonra kararını çıkartmak hakikaten zorlayıcı bir şey. Çünkü doğru ürünü doğru ülke için, doğru piyasa için bulabiliyorsun; fakat onun kararını aldırmak çok kolay olmayabiliyor. Ne oluyor mesela? Ürünü buluyorsun, kesinlikle diyorsun bu ürün bize bu markette gerekiyor. Ama hesaplamaları yaptığımda belki çok fazla kar edemiyorsun, ya da hiç kar edemiyorsun. Ama diğer tarafta çok ciddi ürün satabilme potansiyeline sahip oluyorsun. Bu durumda tabi üst yönetimi de ikna etmen gerekiyor. Karara katkı sağlaması ve bu kararı onaylaması gerekiyor. Bu işler tabi kolay olmuyor. Onlar da diğer tarafta çıktı görmek istiyor, kar görmek istiyor. Onları da gösteremeyince çok zorlanıyorsun. Şirkete bir şeyler çıkartmaya, bir yerde artı kazandırmaya çalışırken diğer tarafta para olarak bir çıktısı olmuyor. Belki şirkete ciddi anlamda ciro yaptıracaksın. Ciddi anlamda piyasa değerini de arttıracaksın. Ama sonuçta her şirketin de baktığı şey kar. Karlı ürünler de çıkmayabiliyor. Tabi bunu ikna etmek de çok kolay olmuyor. Aslında benim en çok zorlandığım konu bu oluyor.