Kesinlikle doğru bir cevap yok. Bu bir genelleme ama kendi tecrübem ve etrafımda tanıdığım insanlar üzerinden bir cevap vermem gerekirse, bir süre çalışıp ardından MBA yapmak bence daha mantıklı. Bu konuda birkaç açıdan bakabiliriz.
NBA'ye genel olarak baktığımızda, mezunların yaş ortalaması yirmi sekiz-doksan yaşında. Bazıları iş alanını değiştirmek istediği için ya da daha iyi bir okula, iyi bir okulun ismini arkalarına almak için MBA programlarına katılıyor. Bu durum, genelde çok ortalama bir profil oluşturuyor. Ancak böyle bir durumda sen üniversiteden yeni mezun olup doğrudan MBA’ye gidersen, biraz ortalamanın dışarısında kalmış olursun. Bu ne anlama gelir? Eğer yirmi üç yaşında üniversiteden mezun olup, yirmi beş yaşında da MBA’den mezun olursan, MBA mezunları açısından değerlendirildiğinde, iş tecrübesi olmayan bir yeni mezun oluyorsun. Dolayısıyla bu durum, iş tecrübesi olmayan ama MBA mezunu bir profil oluşturduğun anlamına geliyor.
Bu yüzden, bu genel akımın dışında bir noktada bulunabilirsin. Bazı artılar olabilir elbette. Ancak iş bulma noktasında, bunun bir uyumsuzluk yaratabileceğini düşünüyorum. İşverenlerin bakış açısından baktığımızda, bu durum, uyumsuzluk yaratabilir.
Ayrıca, Amerika’nın önde gelen işletme okullarından bazıları, örneğin Harvard Business School, Stanford’ın GSB'si ve Kolombiya Üniversitesi, şu şekilde bir akım başlatmış durumda: Öğrenciler, son sınıfta başvurduklarında, okulları, onların MBA’ye kabul edilip edilmeyeceği konusunda kararlarını şu anda veriyorlar. Normal bir MBA başvurusu gibi, çalışma deneyimi olan birisi olarak başvurulması bekleniyor. Ancak hemen MBA’ye başlamaları istenmiyor; bir iki yıl iş tecrübesi kazandıktan sonra MBA’ye gelmeleri öneriliyor. Bu programlar genellikle "iki artı iki" şeklinde anılıyor. Bunun araştırmasını tavsiye ederim.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.