Blue Grant'ta çalışmanın en büyük avantajlarından biri, çoğu startupta da böyle olduğunu düşündüğüm bir durumdur. Öncelikle, kendi kendinizin polisi olmanız gerekiyor. Bazı kararlar alırken, şirketin çıkarları ve avantajları doğrultusunda hangisinin öncelikli olması gerektiğini, hangisinin daha doğru karar olduğunu düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Bu da size çok hızlı bir muhakeme süreci ve yeteneği kazandırıyor.
Devamında, benim özellikle içten başlayıp sonra uzmanlık ve yöneticiliğe giden yolda gördüğüm, sizinle beraber büyüyen ve çok hızlı ilerleyen bir yapı oluşuyor. Bu durum, adaptasyon kabiliyetinizi ciddi anlamda geliştiriyor. Süreç içinde bazen göz ardı ettiğiniz geliştirmeleri, bir gün sonra, bazen bir hafta, bazen de bir ay sonra çok hızlı bir şekilde uygulamak zorunda kalabiliyorsunuz. Bu da hem karar alma sürecinizi hızlandırıyor hem de esnek olmanızı sağlıyor.
Bunun somut örneklerinden biri, ilk başladığımız zamanlarda, şu an Amerika'da Expansion Lead olan eski müdürüm Cem ile birlikte çalışırken yaşandı. O dönem iş, daha bireysel bir boyut taşımaktaydı. Sistematik bir şekilde ilerlemekten ziyade, kararlarımızı kendi muhakememizle alıyorduk. Ancak zaman geçtikçe ve sektördeki tecrübemiz arttıkça, bu süreci daha sistematik hale getirdik. Mevcut verilerimize dayanarak, belli sınırlar belirleyip, bu sınırların dışına çıkılması gereken karar noktalarında kişinin kendi inisiyatifini alması gerektiğini fark ettik.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.