Ulusal ve uluslararası camiada saygın bir üniversite olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde gıda mühendisliği alanında en iyi eğitim alma imkânını elde ettim. Üniversitemin bana en büyük katkısı, mühendislik disiplininin içeriğini kalıp ve hazır bir bilgi olarak sunmamasıydı. Rekabetçi bir biçimde ama takım çalışmasını unutmadan, soru sorarak analitik düşünmeye teşvik eden bir eğitim anlayışına sahipti. Elbette, bu eğitim süreci yorucu ve zorlayıcı olabiliyordu; işte bu noktada ODTÜ'nün bir diğer benzeri özelliği olan kampüs hayatı imdadıma yetişti. İçinde barındırdığı geniş sosyal imkânlar, bu zorlu süreci dengelememi ve genç yaşlarda kişiliğimi şekillendirmemi sağladı.