Üst düzey yönetici olmayı hedefleyen, kariyerinin başındaki kişilere tavsiyeleriniz nelerdir?

Lütfen hiç kimse, özellikle iş görüşmesinde, "Ben ne olacağım?" diye sormasın. Birinci tavsiyem, hiç kimseye bunu sormamalarını önermektir. Herkes kendini geliştirmeye çalışsın. Biz kendimizi geliştirdikçe, zaten o görevler ve işler doğal olarak geliyor. Ama kafamızda "İki yıl sonra ne olacağım? Üç yıl sonra ne olacağım?" gibi düşünceler belirdiğinde, bu stres yaratıyor. Bu stres sonucunda doğal gelişimimizi yapamıyoruz. Oysa bir sergiye gitmek bile sizi iş hayatında başka bir yere götürebilir. Sanatla ilgilenmek, kitap okumak... Dün de kişisel gelişim kitapları hakkında ne düşündüğüm soruldu. Ben okumuyorum; daha çok edebiyat eserleri okuyorum. Edebiyatın içinden öğrenmeye çalışıyorum. İş hayatıyla ilgili şeyleri de bu yolla kavramaya çalışıyorum, çünkü orada başka ipuçları var.

Edebiyat, spor ve sanatla ilgilenmek önemli. Kendinizi sürekli geliştirmeye çalışmalısınız. Beni bugüne getiren şeyin merak olduğunu biliyorum; çok merak ediyorum ama isteyerek ve severek merak ediyorum. O merak ettiklerimi öğrenmeye vakit ayırıyorum ve bu da beni çok mutlu ediyor. Sonra görüyorum ki, merak edip öğrendiklerim iş hayatında bana lazım oluyor. Hep kendimizi geliştireceğiz. "İki yıl sonra şu olacağım, üç yıl sonra bu olacağım" diye düşünmeyeceğiz. Elbette hedeflerimiz olacak, ileriyi hedefleyeceğiz, yüksek bir hedef koyacağız ama onlara ulaşmak için önce kendimizi geliştirmeliyiz. Dediğim gibi, o görevler mutlaka bize gelir.

Tabii ki istemeyi de bilmek lazım; oturup beklememek gerekir. Ek görevler talep etmek önemlidir. Ben iş hayatım boyunca hep ek görevler istedim. Hiç yerimde durmadım. Merak ettiğim için, başka işler nasıl yapılıyor diye merakla ilave görevler talep ettim. Pazarlama müdürü olduğum dönemde merchandising yaptım ve aynı zamanda satın almayı da öğrendim. Bu sırada biraz da finans bilgisi edinmeye çalıştım. Zaten sorumluluğunuz arttıkça yukarılara doğru çıkıyorsunuz ve genel müdür olduğunuzda tüm fonksiyonları biliyor oluyorsunuz. Bunu, meraklandığınız için yapıyorsunuz. En çok da meraka borçluyum. Geleceğe yönelik merakla dolup taşmalısınız ve meraklarınızın peşinden gitmelisiniz.

Genç arkadaşlarım için de önemli olan, istemek. Çok istemek lazım. Şansın da çok sorulduğu bir konu. Ben şansa inanmıyorum; çalıştığınız takdirde her şey mümkün. İş hayatında hep bir şeylerin "şansım yaver gitti" diyerek olduğunu umuyoruz ama öyle olmuyor. Kötü haber mi, iyi haber mi bilemiyorum ama çalışmak gerekir; çok çalışmalı ve çaba sarf etmeliyiz. Çalışırsak, her şey olur.