Çok şanslılar. Şu anki öğrenciler... Ben 2000 yılında üniversiteye girdim. 1999'da üniversiteye kabul edilmiştim ve 2004'e kadar üniversitede kaldım. O dönemde, part-time çalışabileceğim hiçbir yer yoktu; hep full-time çalışmak zorundaydım ve kendimi çok geliştirmek istiyordum. Ancak o zamanlar Türkiye'de part-time çalışma sistemi pek gelişmiş değildi. Şimdi ise part-time çalışarak, sadece reyonlarda mağazada çalışmanın dışında, data analitiği veya kurumsal şirketlerde neler yapabileceklerini hayal edebiliyorlar.

Aslında şu anda ofisimizde de onuncu yılım olduğu için, part-time işe başladığımız arkadaşlarımın çoğu şu an ofisimizde IT lideri olarak görev alabiliyorlar. Eğitimde veya mağaza lideri olan arkadaşlarımız var. Part-time işe başlayıp, şu anda bu seviyelere ulaşan bir mağaza liderimizi hatırlıyorum; sadece yurt dışına üç aylığına tatile gitmek için Decathlon’da part-time işe başlayan bir arkadaşımız, şirketi ve çalışma hayatını görmesinin ardından on yıldır hala yurt dışına çıkamadan Decathlon’da çalışıyor.

Bu yüzden, gerçekten bu yelpaze çok genişledi. Part-time çalışma, sadece reyonlarda müşterilerle ilgilenmek, mal kabul yapmak ve stokları takip etmek değil. Ben çevremdeki arkadaşlarıma ve akrabalarıma da part-time işi kesinlikle tavsiye ediyorum. Gerçekten iş hayatıyla ilgili çok fazla şey öğrenebiliyorlar.