Türkiye girişimcilik ekosistemi yeni yeni gelişen bir yapıdır. Yani yurt dışına baktığınızda belki yirmi yıllık bir geçmişimiz yok ama on yıllık bir geçmişimiz var. İki bin on beş ekosistem haritasıyla iki bin on sekizi karşılaştırdığınızda bu ekosistemin ne kadar büyüdüğünü görebiliyorsunuz. Bu da aslında çok heyecan verici bir durum. Çünkü ekosistemler için gerekli olan birkaç şey var. Bunlardan bir tanesi akıllı iş gücü; harika akıllı gençler, insanlar ve yetişkin girişimciler de buna dahil.

Ekosistemi besleyen ve pazara erişimi sağlayan oyunculara da ihtiyaç var. Mesela kurumsal sermaye bu yüzden çok önemlidir. Çünkü bir farplas ile işbirliği yapabilen startupların bir pazara, bir OM veya otomotiv ana sanayiye ulaşması çok kolaylaşıyor ve böylece ürünlerini gerçekten pazara ulaştırma gücüne sahip olabiliyorlar. Bu tür şirketler oldukça önemli. Bir diğeri ise sermaye sağlayıcıları. Bunlar şirketler, fonlar veya yatırımcılar olabilir. Ayrıca yetkinlik, yani kapasite geliştirici organlar da önemlidir. Bunlar akseleratörler, üniversiteler, kuluçka merkezleri ve mentorlerdir.

Dolayısıyla, bu unsurların gitgide büyüdüğünü görebiliriz ve onun bir parçası olmak benim için çok heyecan verici. Ben beş senedir bu işin içindeyim ve ne kadar büyüse de aslında küçük bir ekosistem. Yani herkes herkesi tanır. Bu nedenle yatırımcılara giderken başka görüştüğünüz insanlarla ilgili fikir alabilirsiniz. İnsanlar birbirini tanır; hem küçük bir aile hem de güzel bir şekilde büyüyen bir aile gibidir. Bunun bir parçası olmak, akıllı insanlarla tanışmak ve gerçekten dünyayı değiştirmek için yola çıkan insanlarla bir arada olmak benim için çok heyecan verici.