Aslında inovasyon kavramı son zamanlarda, hem ülkemizde hem de dünyada sıkça konuşulan bir konu. Ülkemizde, özellikle son dönemde, bu kavram üzerine çokça durulmaya başlandı. Kurumumuzda inovasyon denildiğinde genellikle insanların bir sistem oluşturalım, bir fikir platformu yaratalım, bu platforma düşüncelerimizi atalım ve değerlendirelim gibi yaklaşımlar öne çıkıyor. Yani muhteşem bir sistem kurma çabası içindeyiz. Sorumluluğu da, bu sistemin kurgulanmasının ardından fikirlerin yönetimi ve takibi olarak tanımlayabiliriz.
Ancak biz Hexagon Stüdyo’da kurumsal inovasyon olarak farklı şeyler yapmak istiyoruz. Inovasyon kelimesinin anlamı o kadar çok boşaltıldı ki, gerçekten inovatif projeler geliştirmek isteğimizle yola koyulduk. Peki, kurumsal inovasyon olarak neler yapıyoruz? Öncelikle tüm süreçlerin doğru şekilde ilerlemesi için faaliyetleri standartlara uygun bir biçimde gerçekleştirebilmek adına bir kurumsal inovasyon altyapısı oluşturduk. Fikirleri nasıl toplayacağımızı, hangi fikirlerin geleceğini ve bu fikirlerin nasıl sınıflandırılacağını belirliyoruz. Bazen bir proje fikri geliyor, bazen maliyeti düşürmek için gerçekten çok üretken fikirler ortaya çıkabiliyor. Bunların sınıflandırılmasından fizibilite, ön fizibilite ve fizibilite değerlendirme aşamasına kadar tüm süreci yönetiyorum.
Bir diğer önemli nokta, herkesin bir fikri var ama bazı insanlar bu fikrini paylaşmak istemiyor ya da fikrinin olduğundan haberdar değil. Bu noktada biz devreye giriyoruz. İnsanların fikirlerini ifade edebilecekleri uygun ortamlar yaratıyoruz ve onlara uygun yöntemler sunuyoruz. Şirketimizde workshoplar düzenliyoruz ve katılımcılara temalar veriyoruz. Bu temaları, yani fikir geliştirecekleri konuları öncelikle araştırıyorum, ardından katılımcılara sunuyoruz. Örneğin, bankacılık gibi temaların yanı sıra günlük hayattan örnekler de veriyoruz; hepimiz bir otobüse ya da uçağa binmişizdir. Bu tür araştırmalar yaparak insanları bu alanlarda deneyimlerinden hareketle fikir üretmeleri için teşvik ediyoruz.
Bu çalışmaları aynı zamanda şirket içinde yönetiyorum. Bir fikir geldiğinde, bunun gerçekten projeye dönüşüp dönüşmeyeceği ile ilgili fizibilite ve ön fizibilite çalışmaları yapılması gerekiyor. Bu süreçte, arkadaşlarla birlikte teknik ve mali fizibilite çalışmalarında görev alıyorum. Hem finansal analizler hem de kullanıcı deneyimleri üzerine araştırmalar yapıyorum. Ayrıca, anket düzenleme gibi faaliyetleri de yürütüyorum. Ekibimle birlikte mali fizibilite çalışmaları yaparken, bu fikrin gerçekten bir iş modeline dönüşüp dönüşmeyeceğini, kar getirip getiremeyeceğini araştırıyorum. Hangi iş modeliyle ve hangi müşterilerle bu fikri geliştirebileceğimize dair analizler yapıyorum.
Bir de teknik tarafı var. Bir fikri geliştiriyorsunuz, bunu teknik olarak da ispatlamanız gerekiyor. Bazen test mühendisi gibi oturup testler yapıyor, atölyeye giderek arkadaşlarla birlikte prototip üretmeye çalışıyorum. Bu tür faaliyetlere, zamanımın büyük bir kısmını ayırabilirim. Ayrıca, iş geliştirme ve pazarlama taraflarıyla da ilgileniyorum. Aslında bu başlıkları ayrı ayrı sınıflandırabiliriz. Eğitim organizasyonları, hem kurum içi hem de dışındaki eğitimlerin yürütülmesi, şirket içerisinde iş geliştirme ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi, inovasyon projeleri ile müşterilerin eşlenmesi, müşterilerle diyalog kurma ve iş modellerinin oluşturulması gibi süreçleri yönetiyoruz.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.